"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/523 E., 2023/208 K.
DAVA TARİHİ : 04.10.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/733 E., 2019/798 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin Doğanpark Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti isimli şirketin sahibi ve ortağı olduğunu, şirketin işlerin iyi gittiği dönemde oldukça iyi gelir getirdiğini ancak sonrasında şirketin fiilen iflas ettiğini, bundan dolayı kadın tarafından ağır eleştiri ve ithamlara uğradığını, şu an ailenin tüm gelirinin tarafların emekli maaşından ibaret olduğunu, kadının bu durumu kabullenemediğini, gerek başbaşa olduklarında, gerekse üçüncü şahısların huzurunda erkeği aşağıladığını ve ağır itham ve hakaretlerde bulunduğunu, toplum içinde küçük düşürdüğünü ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin 3 yıl önce başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, evden ayrıldığını, 4 ay ayrı yaşadıklarını, ilişkisi olan kişinin kadını telefonla taciz ederek rahatsız ettiğini, yaşadığı üzüntü nedeniyle over kanserine yakalandığını, kemoterapi tedavisi gördüğünü ve saçlarının döküldüğünü, erkeğin kadını hor gördüğünü, aşağıladığını, yatağını ayırdığını, şiddet uyguladığını, ağır hakaretlere maruz kaldığını, babasından kalan miras mallarını ailesinin üzerine devrettiğini, davacının oldukça iyi bir yaşam standardına sahip olduğunu, davacının 4 ay önce evi terk ettiğini ve boşanmak istediğini, bu süreçte fatura ve kirayı ödemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, kadın için aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına, boşanma halinde tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, yanında kalan küçük Duru'nun geçici velâyetinin anne üzerinde bırakılmasına, küçük Duru için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, boşanma kararı verildiği takdirde iştirak nafakası olarak devamına, boşanma kararı verilmesi halinde 500.000,00 TL manevî ve 500.000,00 TL maddî tazminatın davacıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakat ilkesine aykırı şekilde başka kadınlarla görüşme yaptığını, kadının kanser tedavisi gördüğünü bu süreçte davacının destek olmadığını, ortak haneyi terk ettiğini, davacının evlilik birlğinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine ve çocuk yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarı ve kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik ve sosyal
durumları gereği kadın lehine geçici nitelikte bir nafaka takdir edilmesi gerektiği belirtilerek kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın lehine aylık 1.000,00- TL tedbir nafakasına karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek tedbir nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, tedbir nafakalarının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.