Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3022 E. 2023/6244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, erkeğin kusurlu olup olmadığı, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve kadına maddi-manevi tazminat ödenip ödenmeyeceği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan ve devamına imkan vermeyen kusurlu davranışların davalı erkekten kaynaklandığı, yapılan kusur belirlemesinin ve hükmedilen tazminat miktarlarının yerinde olduğu, ayrıca gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan madde numarasındaki yanlışlığın düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve boşanmaya dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/58 E., 2023/173 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/248 E., 2021/657 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, hakaret ve tehdit ettiğini, psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığını, yatağını ayırdığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı kadın vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesiyle; kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadın tarafından sunulan ses kayıtlarının ve mesaj kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunu, boşanmayı sağlayabilmek adına oluşturulduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, hakaret ve tehdit ettiği, yatağını ayırdığı, psikolojik şiddet uyguladığı, dinlenen erkek tanıklarının bizzat görgüye dayalı beyanları olmadığı, hakaret ve tehdit olayından sonra tarafların bir arada yaşadığı iddia edilmişse de tarafların fiili birliktelik süresi dikkate alındığında af kapsamında kalmadığı, kadının dinlenen tanıkları ile erkek arasında husumet olduğunun ispatlanamadığı, bu hususların tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanmakla en azından diğer eşin maddî desteğini yitireceği, erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, kadının, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, af kapsamında kalan eylemlerin erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkek aleyhine tazminata hükmedilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, yapılan kusur belirlemesinin yerinde olduğu, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve hükmedilen tazminatların miktarlarında herhangi bir isabetsizlik olmadığı belirtilerek; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle İlk Derece Mahkemesince ceza dosyası hükme esas alınmışsa da ceza dosyasındaki suç tarihinin işbu davanın açıldığı tarihten sonra olduğu ve hükme esas alınamayacağı ancak İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre yine de erkeğin tam kusurlu olduğu yine tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddî hata niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...