"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1189 E., 2022/2703 K.
DAVA TARİHİ : 13.12.2019-05.02.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/744 E., 2022/25 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın ve davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava, karşı davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli fiziksel şiddet uygulayıp tehdit ve hakaret ettiğini, kötü davrandığını, kovduğunu, aşağıladığını, ailesinin çocuğun engelli olmasından kadını sorumlu tuttuğunu, sosyal hayatını kısıtladığını, maddî yükümlülüklerini yerine getirmediğini, en son olayda 09.11.2019 günü hakaret edip fiziksel şiddet uygulayarak kovduğunu ve kadının namusuna iftira attığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara artış oranı belirlenmesine ve 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının evlenmeden önceki erkek arkadaşları ile olan görüntülerini evde bulundurduğunu, erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, çocuk bir yaşına gelmeden yatakları ayırdığını, hamilelik sürecinde doktorun önerisine uymayıp sigara kullanmaya devam ettiğini, ev işi ve yemek yapmadığını ve 2019 yılının nisan ayında başka erkekle görüştüğünü iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine hakaret eden, fiziksel şiddet uygulayan, aile sorumluluklarını aksatan, eşine ve çocuğuna yeterli ilgi göstermeyen ve eşini yalnız bırakan erkek ile eşine hakaret eden, her tartışmada evi terk eden, eşine ve ailesine karşı sorumluluklarını aksatan, eşi tarafından yalnız bırakılması sonucu eski erkek arkadaşı ile bulunduğu psikolojiyi aktarmak için görüşen ve bunu taraflar ayrı yaşarken yapmış ise de sadakat yükümlülüğünün ihlali konusunda şüphe çeken kadının eşit kusurlu oldukları; tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olmaları sebebiyle birbirlerinden tazminat talep edemeyecekleri, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Fatma Şara'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu cumartesi günü saat 10.00’dan pazar günü saat 17.00’ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00’dan üçüncü günü saat 17.00’ye kadar ve her yıl temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan ile otuz birinci günü saat 17.00'ye kadar ve yeni ara tatillerin birinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuğun yılbaşı tatilinde, anne ve babalar gününde ve çocuğun doğum günlerinde tek yıllarda anne ile çift yıllarda baba ile kalmasına, bu ilişkinin saat 10.00 ile 17.00 arasında olmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının erkeğe hakaret ettiğine dair hiçbir kanıt olmadığını, erkeğin kusurlu davranışları karşısında kadına evi terk ettiği kusurunun yüklenmesinin doğru olmadığını, kadının %79 engelli çocuğa baktığını ve hangi evlilik sorumluluğunu yerine getirmediğinin anlaşılamadığını, erkeğin kadının ailesine hakaret ettiğini, tanık ...'ın beyanının talimat mahkemesinde yanlış olarak tutanağa geçtiğini ve buna yapılan itirazın dikkate alınmadığını, tanığın ifadesinde taraf sıfatlarının yanlış yazıldığını, kadının eski erkek arkadaşını kendisini rahatsız etmemesi için aramak zorunda kaldığını çünkü onun kadına ulaşmaya çalıştığını öğrendiğini ve çocuğun engelli olduğu dikkate alındığında yazın kurulan kişisel ilişki süresinin fazla olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların miktarı ve kişisel ilişki yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, sinkaflı küfürler eden, ölümle tehdit eden, birlik görevlerini yerine getirmekte ihmal gösteren erkeğin ağır, güven sarsıcı davranışlar sergileyen kadının az kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen diğer kusurlu davranışların ispatlanmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve ortak çocuğun yaşı, özel durumu, ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu ve ortak çocuğun yaşı, özel durumu, fiili durum ve uzman raporundaki tespitler gözetildiğinde baba ile çocuk arasında yaz döneminde uzun süreli kişisel ilişki kurulmasının uygun bulunmadığı gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarları ve kişisel ilişki süresi yönlerinden kabulüne, kusur belirlemesi gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle velâyeti anneye verilen ortak çocuk Fatma Şara ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü saat 17.00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 17.00'ye kadar, her yıl okul yarıyıl tatilinin ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden cumartesi saat 17.00'ye kadar, her yıl temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan onbeşinci günü saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın temyiz dilekçesinde özetle; üzerine atılı kurusun gerçekleşmediğini, kusur durumu dikkate alındığında tazminatlar ile kendisi ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarının az olduğunu, kendisi ve ortak çocuk yararına aylık 5.000,00 TL nafaka talep ettiğini ve çocuk ile baba arasında yazın kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yararına olmadığını, çocuğun özel bakım gerektiren bir çocuk olduğunu ve babanın ilgisiz olduğunu belirterek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve kişisel ilişki düzenlemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin doğru olmadığını, kadının güven sarsıcı davranışları olduğunu, taraflar arasındaki mahrem konuları çevresine anlattığını, erkeğe yüklenen kusurların ispatlanmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının doğru olduğunu ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı ve kişisel ilişki süresi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 324 üncü ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.