Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3055 E. 2024/244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka miktarı ve tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenirken de tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesinin gözetildiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1210 E., 2022/2620 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların sekiz yıldır fiilen ayrı olduğunu, erkeğin eşine ve çocuğuna karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ailesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kaldığını, aşağılayıcı ve küçük düşürücü davrandığını, sadakatsiz olduğunu, evde tabak kırılsa kadının ailesini arayıp kadını şikayet ettiğini, kadını çocuğuyla beraber baba evine gönderdiğini, ortak çocuğu görme çabası olmadığını, şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının sorumluluklarını yerine getirmediğini, sıklıkla evi terk ettiğini, kadın ve ailesinin erkeğe küfür ve hakaret edip fiziksel şiddet uyguladıklarını, erkek ve ailesine karşı sinirli ve saldırgan davrandığını, evliliğin üçüncü ayında başka bir erkek ile telefonda konuştuğunu ve bu olay ailesine söylendiğinde babasından dayak yediğini, kişisel bakım ve temizliğine dikkat etmediğini, evi temizlemediğini, hamileliğinin sekizinci ayınca ilaç içerek intihara teşebbüs ettiğini, tarafların mahremini ailesine ve komşulara anlattığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini ve ortak çocuğu erkeğe göstermediğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ve ortak çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmeyen, eş ve baba olarak sorumluluklarını yerine getirmeyen, ailesinin yönlendirmesi ile hareket eden ve çocuğun bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Umut Yalçın'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleşen "kadının ve ortak çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediği, eş ve baba olarak sorumluluklarını yerine getirmediği, ailesinin yönlendirmesi ile hareket ettiği, çocuğun bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediği” şeklindeki kusurlu davranışlar yanında, kadının karşı davaya cevap dilekçesinde vakıa olarak dayandığı “baba evine gönderildiği” vakıasının da kanıtlandığı ve erkeğin kusurlu davranışlarına eklenmesi gerektiği, eklenen kusurla birlikte erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu ve kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocuğun ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.