Logo

2. Hukuk Dairesi2023/305 E. 2023/2886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve çocuğun yaşı gibi hususlar değerlendirilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/521 E., 2022/2358 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/689 E., 2020/653 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen kısımlar yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin, davalı erkek vekilinin tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin sosyal olmadığını, kadını sosyal ortamlarda yalnız bıraktığını, ilgisiz olduğunu, tarafların paylaşımlarının olmadığını, çocuklarla ilgilenmediğini, evin tüm yükünün kadında olduğunu, ihtiyaçları karşılamadığını, kadının fikirlerine değer vermediğini ve paraya önem verdiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; kadının sahip olunan koşulların üstünde bir hayat yaşamak istediğini, yetinmeyi bilmediğini, erkeğin işinin başında durması gerektiğini, sosyal olmadığından söz edilemeyeceğini, kadının, eşine hakaret ettiğini, paraya düşkün olup fazla para harcadığını, erkeğin eşini ve çocuklarını sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evine, eşine ve çocuklarına ilgisiz ve sorumsuz davranan, çocuklarına zaman ayırmayan, eve ve çocuklara maddî katkısı olmayan, bayram harçlığı vermeyen, eşini sosyal ortamlarda yalnız bırakan, asosyal olan, eşini çevreden borç para istemek durumunda bırakan ve böylelikle ekonomik ve psikolojik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın lehine tazminatlara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, muhasebe işinde çalışıp asgari ücret kazanan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği, uzman raporu ve çocukların görüşü uyarınca velâyetlerinin anneye verilmesinin uygun olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Ümit ve Ege Deniz'in velâyetinin anneye verilerek çocuklarla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ve 3.000,00 TL maddî, 3.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının düzenli bir işi olmadığını, ara ara çalıştığını, nafaka talebinin reddinin doğru olmadığını, tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarının az olduğunu belirterek; reddedilen nafakalar ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinafa başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının tazminat ve iştirak nafakası talebinin kabulünün doğru olmadığını ve kararın kaldırılması gerektiğini belirterek; kararın tamamı yönünden istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, uzman raporunda kadının çalıştığı beyanı geçmişse de gelirinin asgari ücretin altında olduğu ve kadını yoksulluktan kurtarmadığı ve bu nedenle kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile; kadın vekilinin tazminatların miktarı ve reddedilen nafakalara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kabul edilen kısımlar yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ve davacı kadın vekilinin sair, davalı erkek vekilinin tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, sadece kadın tanıklarının beyanının esas alındığını, onların da görgüye dayalı tanıklığı olmadığını, tam kusurlu eşin açtığı davanın, tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası taleplerinin reddinin gerektiğini, kadının çalıştığını ve yoksulluğa düşmediğini belirterek; kararın tamamı yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 29.04.2023 doğumlu ortak çocuk Ümit'in temyiz inceleme tarihi itibariyle ... olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.