Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3060 E. 2023/6178 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının akıl sağlığının yerinde olup olmadığı hususunda inceleme yapılmadan boşanma davasının esası hakkında hüküm kurulması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının akıl hastalığı iddiası karşısında, mahkemenin dava ehliyetini araştırıp, davacının vesayet altına alınması gerekip gerekmediği hususunda inceleme yapmadan hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1643 E., 2023/73 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mucur Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/48 E., 2021/146 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline hakaret ettiğini, fiziki şiddet uyguladığını, müvekkili ve çocukları ile ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, kendi başına kararlar alıp uyguladığını, habersizce tayin isteyerek başka şehire gittiğini, müvekkiline karşı "deli" şeklinde söyleyerek küçük düşürdüğünü, çocuklarının eğitim masraflarından da kaçındığını, ailesini zor şartlar aktında yaşamaya mecbur ettiğini, müvekkilinin 03.06.2020 tarihinde olduğu ameliyatında ilgilenmediğini, davalının ikinci bir evi olduğunu ve yılın belli bir bölümünde orada yaşayıp ailesini yalnız bıraktığını, evi terk edip gittiğini ve son yedi aydır müvekkili ve çocukları ile görüşmekte kaçındığını, davalının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediklerini, davalının kusurlu davranışları sebebiyle ortak hayatı çekilmez hale getirdiğini ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 800,00 TL tedbir, 1.200,00 TL yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacı tarafından ileri sürülen iddiaların asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, müvekkilinin, davacıya hiçbir zaman "deli" demediğini, ancak davacının psikolojik rahatsızlığının olduğunu, Kayseri Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümünde tedavi aldığını ancak tedaviye devam etmediğini, ailesine ve çocuklarına destek olduğunu ve ekonomik ihtiyaçlarını karşıladığını, müvekkilinin tayininin çıkması nedeniyle başka şehre gittiğini, davacının bilgisinin olduğunu, davacının sorumluluklarını yerine getirmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, evlilik süresince eşi ve çocuklarından kopuk bir yaşam sürdüğü, davacıyı darp ettiği, hakaret ettiği, başka bir şehre tayin olmak gibi önemli bir konuda davacıya danışmadan kendi başına kararlar aldığı, dava açılmadan önce de birlikte yaşamaktan kaçınmayı gerektirir haklı bir sebebi olmadan, habersiz şekilde ortak konutu terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığı, sonrasında ise davacı ile konuşmaktan imtina ederek nerede olduğunu haber vermediği, davacının geçirdiği ameliyat sırasında ve sonrasında maddî ve manevî herhangi bir destek sağlamadığı, tüm bu kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında eksik inceleme ile karar verilip verilmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip geerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddddesi, 405 inci ve 462 nci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Davalı erkek tarafından, davacı kadının psikolojik rahatsızlığının bulunduğu ve bu nedenle psikiyatri bölümünde tedavi gördüğünün ileri sürüldüğü, Mahkemece, davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği, diğer bir ifadesi ile dava ve taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden bir araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Buna göre Mahkemece yapılacak iş; davacı kadının tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesine sevki ile 4721 sayılı Kanun'un 405 inci ve 6100 sayılı Kanun'un 56 ncı maddeleri uyarınca vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse 4721 sayılı Kanun'un 462 nci maddesinin sekizinci bendi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Bu husus gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3.Bozma sebebine göre davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...