"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1566 E., 2023/101 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/76 E., 2022/118 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; bir hafta önce davalının S.A. isimli kadınla kendisini aldattığını öğrendiğini, davalının da kabul ettiğini, olayın tüm köyde duyulduğunu, S.A. isimli kadının eşinin de boşanma davası açtığını, davalının aldatma olayı nedeni ile onurunun kırıldığını ve ortak konuttan ayrılarak kardeşinin yanına sığınmak zorunda kaldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davalı ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, davalı adına kayıtlı taşınmaz için 10.000,00 TL, araç için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL katılım payı alacağının davalıdan tahsiline, davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araç kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, dava dışı S.A. isimli bir kadınla ilişkisinin olduğu ve davacıyı bu kadınla aldattığı, bu durum tüm köy halkınca duyulduğu, bu nedenle onur ve gururu kırılan davacının ortak konutu terk etmek zorunda kaldığı ve davalıya karşı sadakat ve güvenini kaybettiğinin anlaşıldığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunduğu, geçimsizlikte davalının tam kusurlu olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelen ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan davacı lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluştuğu, davacı lehine nafaka koşullarının ise oluşmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın 22.03.2022 karar tarihi itibari ile ergin olduğu anlaşıldığından velâyete ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, çocuk ... için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının 350,00 TL artırılarak toplam 650,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı lehine 15.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, katılma alacağına ilişkin talebi işbu dosyadan tefrik edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, tanık beyanlarının görgüye değil duyuma dayalı olduğunu, sunulan ses kaydının hukuka aykırı olduğu ve delil olarak hükme esas alınamayacağını, aldatma iddiasının ispatlanamadığını, kararın gerekçesiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özelilikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası haricindeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, 01.01.2003 doğumlu ortak çocuğun 01.01.2021 tarihinde ergin olduğundan, çocuk lehine ergin olduğu tarihe kadar hükmedilen tedbir nafakasının ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesinin hatalı olduğu, bu hususun düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile, davalı erkek vekilinin ortak çocuk lehine bağlanan tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının üç numaralı bendinin kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, 01.01.2003 doğumlu ve 01.01.2021 tarihinde ergin olan ortak çocuk ... lehine verilen 300,00 TL tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu 01.01.2021 tarihine kadar devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, tanık beyanlarının görgüye değil duyuma dayalı olduğunu, sunulan ses kaydının hukuka aykırı olduğu ve delil olarak hükme esas alınamayacağını, aldatma iddiasının ispatlanamadığını, kararın gerekçesiz olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının ispatlanıp ispatlanamadığı, ses kaydının delil olarak hükme esas alınıp alınamayacağı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ile davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi; 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hukuka aykırı elde edilen ses kaydının delil olarak hükme esas alındığına ilişkin kararda bir bilgi olmadığı gibi toplanan diğer delillerden de davalıya yüklenen kusurlu davranışların ispat edilmiş olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...