"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/492 E., 2022/2321 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/309 E., 2020/493 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin eşini evli bir kadınla aldattığını, kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini, ilgisiz davrandığını, ihtiyaçları karşılamadığını, boşanmak isteyen kadını tehdit ettiğini ileri sürerek; tarafların öncelikle zina, sabit görülmezse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminat ile dilekçede belirtilen ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde; kadının ev işlerini yapmadığını, eşine hakaret edip aşağıladığını, sürekli tartışma çıkardığını, asabi olduğunu, ailesinin müdahale ve tehditlerine sessiz kaldığını, en son olarak kıskanç davranışlar sergilediğini, ilgisiz olduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen Arzu isimli kadınla erkeğin ilişkisinin bulunmadığını, bu kadının evli olduğunu ve erkeğin arkadaşı olduğunu ve kadının erkeği evden kovduğunu beyanla; asıl davanın reddini istemiş, karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamındaki deliller ile erkeğin zina yaptığının kanıtlanmadığı, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşini aşağılayan, ona "ayı gibisin, zayıfla, ne bu, def ol git bu evden, s.. git ananın evine, ben seni istemiyorum" diyen, fiziksel şiddet uygulayan, evli bir kadınla gönül ilişkisi yaşayan ve ortak çocuğa hakaret edip ... fırlatan erkeğin ağır, eşine karşı kıskanç tavırlar sergileyen ve "senin erkekliğin bana söküyor, git onlara da erkeklik yap, si.. belanı, a... ko....ğumun çocuğu" gibi küfürler eden ve eşini evden kovan kadının az kusurlu olduğu, kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu ve kadının usulüne göre harcı yatırılarak açılmış ziynet alacağı davası bulunmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile; her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ..., ... ve ...'in velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, çocukların her biri için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 700,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasının ve 50.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının ziynet alacağı davası bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamındaki delillerle zinaya dayalı davalarını ispatladıkları, kadının boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun bulunmadığı ve tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının zinaya dayalı davasının kabul edilmemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanmayla maddî bir zarar görmediği ve kusurların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrar edip kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının zinaya dayalı davasının kabul edilmemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrar edip kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, öncelikle kadının terditli taleplerinden zina nedeniyle boşanma talebinin kabul edilmemesinin doğru olup olmadığı, erkeğin zina yaptığının kanıtlanıp kanıtlanmadığı, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması davasının ve kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, fer'îlere hükmedilmesinin yasal koşulları varsa hükmedilen miktarların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 inci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında ... kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ... kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar Petek Şamiye, Asel ve Arel yararına takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Sabit'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Ebru'ya geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.