Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3084 E. 2024/144 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya karar verilip, velayet, nafaka miktarı ve nafakalara yıllık artış uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının azlığı ve nafakalara yıllık artış uygulanıp uygulanmayacağına dair karar verilmemiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının nafakaların miktarı ve yıllık artış yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1714 E., 2023/32 K.

DAVA TARİHİ : 23.07.2018-10.08.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/32 E., 2021/77 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, şiddet uyguladığını, eş ve ailesine karşı hakaret ettiğini, evden kovduğunu, bunun üzerine ailesinin kadın ve küçüğü de alarak ortak konuttan ayrıldığını, erkeğin özür dilemesi üzerine ortak konuta geri döndüğünü, erkeğin yine şiddet uyguladığını, bunun üzerine kadının ailesini arayarak kendisini almalarını istediğini, bu olaydan altı ay sonra dahi ortak çocuğu görmeye gelmediğini, daha sonra kadının, erkek, annesi ve kız kardeşi ile birlikte Antalya'ya tatile gittiklerini, burada erkek eş ve ailesinin hakaret, tehdit ve sinkaflı sözler söyleyerek darp ettiklerini, en son Antalya'da yaşanan şiddet olaylarından sonra tarafların bir daha bir araya gelmediklerini, erkeğin ortak çocukla ilgilenmediğini ve ihtiyaçlarına katkıda bulunmadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 1.500,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak, kadın için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 manevî tazminata ve nafakalara yıllık artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ileri sürdüğü Antalya-Manavgat'ta otelde meydana gelen olayların kadının aile birliğine uygun olmayan davranışları nedeniyle kaynaklandığını, ortak konuttun tarafların evlenmeden önce alındığını, kadının evliliğin ilk günlerinden itibaren değişik sebeplerle erkekle tartıştığını, huzursuzluklar çıkardığını, kadının ailesine karşı husumet beslediğini, ailesine ortak çocuğu göstermediğini, hakaret ettiğini ve şiddete varan davranışlarının olduğunu, tatilde ailesini bahane ederek kavga çıkartığını, hem erkeğe hem de annesine saldırdığını, çocuğun ameliyatı için ailesinin evine gittiklerinde kadının kardeşinin erkeğin ablasına saldırdığını ve soruşturmanın halen devam ettiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2016 yılının Eylül ayında erkeğin annesi ve kardeşi ile birlikte Antalya'ya tatile gittiklerini, eşlerin otelde birlikte kaldıklarını, 23.09.2016 tarihinde tarafların birbirlerine karşı kasten yaralama ve hakaret suçunu işlediklerini, tarafların karşılıklı olarak önceye dayalı tüm kusurlarını affettiklerini ve en azından hoşgörü ile karşıladıklarının kabulü gerektiğini belirterek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafaka miktarları ve yıllık artış uygulanması yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ... kadının istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafaka miktarları ve yıllık artış uygulanması talebi hakkında hüküm verilmemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafakaların miktarı ve ileriki yıllarda artış uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuk Doruk (2015) yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4.... kadının dava dilekçesinde nafakalara ileriki yıllarda artış uygulanması talebi bulunmaktadır. Mahkemece kadın ve ortak çocuk yararına hükmolunan yoksulluk ve iştirak nafakası hakkında ... kadının artış talebi ile ilgili olumlu ve olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden yönlerinden BOZULMASINA,

3.... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.