Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3096 E. 2024/8609 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1802 E., 2022/1992 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/173 E., 2021/660 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı kadının diğer hususlara yönelik istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, kusur belirlemesine ilişkin olarak verilen hüküm davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı erkek tarafından, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... ... geldi, başka gelen olmadı. Davacı ... adına çıkarılan tebligatın usulüne uygun şekilde yapılamadığı görüldü. Duruşmalı temyiz eden davalı ... duruşma talebinden vazgeçtiğini bildirdiğinden dosya üzerinden inceleme yapılmasına karar verildi, davalı erkeğin reddedilen yön dışındaki gerekli şartları taşıyan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, kadını sevmediğini ve istemediğini söyleyerek birden fazla kez ortak konuttan kovduğunu, fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, yatağını ayırdığını, hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ithamlarda bulunduğunu, müsrif olduğunu iddia ederek kadının boşanma talebinin kabulüne, tazminat ve nafaka taleplerinin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu hususun dinlenen tanık beyanı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, anne ilgi ve şefkatine muhtaç olduğu, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakası, 800,00 TL iştirak nafakası, her ne kadar davacı kadın tarafından nafaka talebinde bulunulmuşsa da 08.10.2020 tarihli celse alınan beyanı dikkate alınarak yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği ve kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmetme koşullarının gerçekleştiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 5.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarları ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının çok az olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve kesinleşen kusurlu davranışlara göre erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tedbir nafakasının niteliği de dikkate alındığında ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarının isabetli olduğu, davacı kadın 08.10.2020 tarihli celsedeki imzalı beyanı ile yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiğini ve yoksulluk nafakası istemediğini belirttiği ve istinafa gelenin sıfatı da dikkate alındığında kadının yoksulluk nafakası hakkında verilen kararın isabetli olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları dikkate alındığında ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışın ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi de dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışın ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilik süresi de dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadının istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeninden esas hakkında hüküm tesisine, ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 45.000,00 TL manevî tazminat, davacı kadının diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davalı erkeğin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.