"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2494 E., 2022/1577 K.
DAVA TARİHİ : 08.05.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/462 E., 2020/70 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkiline sistemli ve devamlı şekilde şiddet uyguladığını ve müvekkiline ağır hakaret ettiğini, müvekkilinin namus ve şerefine kadar iftiralarda bulunduğunu, ölümle tehdit ettiğinden müvekkilinin müşterek konutu terk ederek annesinin yanına sığındığını, davalı hakkında Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2018/23 Esas 2018/477 Karar sayılı kararı ile hakaret ve tehdit suçundan davalıya ceza verildiğini, davalının ceza mahkemesinde vermiş olduğu ifadede iftiralarına devam ettiğini, müvekkilinin geçimini çevresinde ev temizliğine giderek buradan aldığı günlük yevmiye ile sağladığını, müvekkilinin bel fıtığı ve ayaklarında romatizmal ve lif burkulması olması nedeniyle devamlı temizlik işine gidemediğini, çalışamadığı dönemde ise annesinin yardımı ile geçindiğini, davalının Perpa' da güvenlik görevlisi olduğunu, müvekkilinin terk etmek zorunda kaldığı evde yaşadığını, davalının 4.600,00 TL net maaş aldığını, davalının kira gideri olmadığını, davalının adına bir otomobil olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000.00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına sürekli hakaret ederek, aşağılayıcı sözler söylediği, fiziksel şiddet uyguladığı, davacıya yönelik olarak davacının annesinin yanında ''uyuşturucu kullanıyorsun, esrar kullanıyorsun'' şeklinde ithamlarda bulunduğu akabinde; ''oğlunu öldürdüler senin kızını da öldürecekler'' dediği bu söylem açıkça tehdit eylemini oluşturmasa da davacı kadını ve ailesini psikolojik anlamda olumsuz etkilediğinin kabulü gerektiği, davalının, kadına yönelik boşanma davasında da iddia edilen basit tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle ceza aldığı, en son davacının tüm bu yaşananlardan sonra işbu davanın açılmasından yaklaşık 3 yıl öncesinde müşterek konutu terk ederek annesinin evine döndüğü, o tarihten beri tarafların ayrı yaşadıkları, davacıya yönelik bir kusur tespit edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, tarafların mali ve sosyal durumları gözetilerek davacı kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği kanaatine varıldığından aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, davadan zamanında haberdar olmadığını bu nedenle Mahkeme tarafından delillerinin değerlendirilmediğini, tanıklarının dinlenmediğini, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davanın ağır kusurlu olduğunu, boşanma davasını kabul etmediğini, davacının ev işlerine giderek aylık 1.800,00 TL kazandığını ve yoksulluğa düşmediğini, Mahkemenin davacı lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına karar vermesini kabul etmediğini, kendisinin asgari ücretle çalıştığını, maddî ve manevî tazminatı da kabul etmediğini, ödemesinin mümkün olmadığını belirterek kusur belirlemesi, davanın kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalının süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı ve delillerini bildirmediği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davalı tanığının dinlenmemesi ve delillerinin toplanmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kadının çalıştığı, sabit gelirinin bulunduğu anlaşılmakla, davacı kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir nafakasına karar verilmesinin doğru olmadığı gibi, davacının boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğu, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesinde yanlışlık bulunmadığı gibi, miktarları da hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kadının, boşanma nedeniyle evlere temizliğe gittiği, ayrıca vücut bütünlüğünün bozulduğu, aşırı derecede ağır hasta olduğu, davalıdan alınacak tedbir ve yoksulluk nafakasına ihtiyacı olduğunu ileri sürerek davacının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, davanın kabulü ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği gerçekleşmiş ise tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 185 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 186 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a.Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. Tarafların ekonomik sosyal durumu nafakanın miktarının tayininde önem taşır. O halde; Türk Medeni Kanunu'nun 185 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 186 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden tedbir nafakasının reddi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
b.Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Mahkemece tarafların dosya içerisindeki sosyal ekonomik durumları değerlendirilerek kadının yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş ise de; kadının kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde düzenli ve sürekli bir gelirinin olup olmadığı hususlarının tekrar araştırılarak ve özellikle banka hesaplarından da incelenerek boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Çiğdem'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Naci'ye yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.