Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3126 E. 2024/734 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranlarının belirlenmesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin yaptığı değerlendirmelerin usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2069 E., 2022/2502 K.

DAVA TARİHİ : 23.07.2020

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/161 E., 2021/237 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunu kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Karşı tarafın temyizi halinde ise temyiz dilekçesinin tarafına tebliğinden itibaren iki hafta içinde katılma yolu ile temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesi süresinde ise de; temyiz ve katılma yolu ile temyiz sürelerinden sonra sunduğu dilekçe ile vekâlet ücreti yönünden de temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı-karşı davacı kadın vekilin vekâlet ücreti yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Taraf vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davalarına yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evliliğin ilk günlerinden itibaren eşini evlilikten uzaklaştırmaya çalıştığını, sürekli huzursuzluk çıkardığını, erkeğin ailesine sürekli hakaretler ettiğini, sürekli aşağılayıcı mesajlar attığını, belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 10.000,00TL maddi, 30.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı- karşı davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle;kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının evliliği bir türlü kabullenemediğini belirterek kadının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli seni sevmiyorum, seni boşayacağım seni istemiyorum şeklinde sözler söylediğini, aldattığını, sürekli ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hasta olduğu dönemlerde sürekli eşini yalnız bıraktığını,kadının babasının yoğun bakımda olduğu dönemde eşini hastaneye göndermediğini, hakaret ettiğini, evin ortak ihtiyaçlarını gidermediğini ve ilgilenmediğini, aşağıladığını belirterek asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

Boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL manevî, 20.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını ailesi ile ilgili görüşmesiyle ilgili kısıtladığı, kadının annesinin evde kalmasını istemediği, eşini darp ettiği, eşini beğenmediğine yönelik incitici sözler söylediği, kadının kocasının ailesinin yanına gitmesini istemediği, kocasının annesine saldırdığı, tehdit edip küfür ettiği, tartışmalardan sonra da evi terk ettiği anlaşıldığından taraflar eşit derecede kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 3.000,00 TL manevî ve 3.000,00 TL maddî tazminata, davacı karşı davalı erkek yararına 3.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların eşit kusurlu olduğuna dair verilen kararın hatalı olduğunu, tazminatların ve hükmedilen nafaka miktarlarının da az olduğunu belirterek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına taraflar eşit kusurlarıyla sebebiyet verdiği kabul edilmiş ise de, toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına erkek eşin "kadın eşin ailesi ile görüşmesini kısıtlamak, kadın eşin annesinin müşterek evde kalmasını istememek, kadın eşe fiziksel şiddet uygulamak, kadın eşi beğenmediğini söylemek" şeklindeki davranışları sonucunda ağır kusuruyla, kadın eşin ise "erkek eşin ailesinin yanına gitmemek, erkek eşin annesine saldırmak, tehdit etmek, küfür etmek" şeklindeki davranışları sonucunda hafif kusuruyla sebebiyet verdiği, İlk Derece Mahkemesince kadın eşe yüklenen evi terk etmek şeklindeki kusurlu davranışın ise fiziksel şiddet gören kişinin evi terk etmekte haklı olması nedeniyle kusur olarak yüklenemeyeceği, davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda hafif kusurlu olduğu, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesi gerektiği, boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelendiğinden maddî tazminata, davalı-karşı davacı kadının kişilik hakları zedelendiğinden manevî tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları, erkek eşin ödeme gücü, evlilik birliğinin süresi, ortak çocuk bulunmaması, tarafların yeniden evlenme ihtimalleri ile dikkate alındığında yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gibi toptan olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken aylık irat şeklinde ödenmesine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadın vekilinin kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarına; davalı erkek vekilinin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, hükmün gerekçe kısmının;"Evlilik birliğinin müşterek hayatın devamını imkansız kılacak şekilde temelinden sarsılmasına erkek eşin, kadın eşin ailesi ile görüşmesini kısıtlamak, kadın eşin annesinin müşterek evde kalmasını istememek, kadın eşe fiziksel şiddet uygulamak, kadın eşi beğenmediğini söylemek şeklindeki davranışları sonucunda ağır kusuruyla; kadın eşin ise erkek eşin ailesinin yanına gitmemek, erkek eşin annesine saldırmak, tehdit etmek, küfür etmek şeklindeki davranışları sonucunda hafif kusuruyla sebebiyet verdiğinin tespitine" şeklinde düzeltilmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL hesabı ile 18.000,00 TL yoksulluk nafakasının toptan ve bir defada davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, davacı karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, 15.000,00 TL manevî, 20.000,00 TL maddî tazminatın karar kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kusurlu bulunduğu, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının davasının reddi gerektiği, bu yönüyle kararın usul usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili; yoksulluk nafakasının bir kerede toptan ödenmesine itirazı olmamakla beraber yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğu, verdiği 27.09.2023 tarihli ek dilekçe ile ise tazminat miktarları artırılmasına rağmen nisbi vekâlet ücretine hükmedilmemesi usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; yoksulluk nafakasının miktarı, vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve toptan yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı- karşı davacı kadının vekâlet ücretine yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.