"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1203 E., 2023/267 K.
KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle hüküm kurma
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece kadın lehine artırılarak maddî ve manevî tazminata, yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı- davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı- davalı ... ve vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davalı- davacı ... ... ve vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Davacı- davalı vekili Avukat ...'nın mazeret bildirdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan davacı- davalı vekilinin mazeretinin reddine karar verildi. Taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu tespit edildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına arar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı- davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşanmak için Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurduklarını, 1998/768 Esas, 1998/663 Karar sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşanmaya karar verildiğini, ancak kararın kesinleşmediğini, davalı tarafın temyiz etmesi üzerine anlaşmalı boşanma kararının bozulduğunu, yerel mahkemenin görevsizlik kararı vererek davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi için dosyayı mahkemeye gönderdiğini, bu sırada davalı tarafın 2017/78 Esas sayılı dosya ile davacı müvekkile karşı boşanma davası açtığını, işbu davanın derdest olduğunu, taraflar evlendikten sonra davacının üzerine düşen her türlü yükümlülüğü yerine getirdiğini, davalının, evliliğin yaklaşık 4-5 yıllık süresi boyunca müvekkile hakaret ve aşağılayıcı davranışlarda bulunduğunu, davacıyı misafirlerinin yanında rencide ettiğini, davalının, davacı kocasına hiç saygısının kalmadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1986 yılından bu yana evli olduklarını, ortak çocuklarının bulunmadığını, erkeğin başka kadınla birliktelik yaşadığını, nüfusa kayıtlı olan çocuklarının başka kadından olduğunu, müvekkilini ve gayri resmi eşini aynı evde yaşamaya mecbur bıraktığını, nüfusta çocukların davalı ve müvekkilinin adına göründüğü, bu derece onur kırıcı, eziyet edici davranışlara rağmen müvekkilinin çocukları ortada bırakmadığını ve onları bu yaşlarına getirdiğini, yaklaşık üç yıldır başka bir kadın ile yaşadığını, müvekkilini bu duruma mecbur katlanmak zorunda bıraktığını, hep komşularının yardımı ile geçindiğini, oturduğu müşterek evin davalının üzerine kayıtlı olduğu ve her an satma korkusunun olduğunu, davalının ne evin bakımıyla ilgilendiğini ne de müvekkiline baktığını, üzerine düşen kocalık yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.12.1998 tarihli ve 1998/768 Esas, 1998/663 Karar sayılı kararıyla; tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı kadın tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairemizin 21.12.2017 tarihli kararı ile; karardan sonra 11.03.2013 tarihinde mahkemenin yargı çevresinde aile mahkemesi kurulduğu, 04.06.2013 tarihinde faaliyete geçtiği gerekçesiyle davanın görevli ve yetkili aile mahkemesine devredilmek üzere hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3.Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.02.2018 tarihli ve 2018/50 Esas, 2018/67 Karar sayılı kararıyla; Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve karar kesinleşmitir.
4.Fethiye Aile Mahkemesinin 10.09.2019 tarihli ve 2018/365 Esas, 2019/779 Karar sayılı kararıyla; kadının, erkeğe karşı küfür ve hakaret ettiği, "domuz, piç, o.çocuğu" gibi söylemlerde bulunduğu, erkeğin ise evliliği devam ederken başka kadınlarla birlikte yaşayıp, bu kadınlardan çocuk sahibi olan, sadakat yükümlülüğüne açıkça aykırı davrandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların ve tanıkların ortak çocukların genetik anneleri ile ilgili beyanları, ortak çocuğun velâyet hususundaki kendi tercihi dikkate alınarak ortak ... velâyetinin babaya verilmesine, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının aile konutu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiş, karar erkek tarafından kadının kabul edilen davası, derdestlik itirazı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, asıl dava tarihi, tazminat ve nafaka miktarları ile aile konutu şerhi talebi yönünden temyiz edilmiştir.
5.Dairemizin 16.09.2020 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, dosyada bulunan takbis (tapu ve kadastro bilgi işlem sistemi) malvarlığı sorgulamasından kadına ait taşınmazların bulunduğu, Mahkemece kadına ait taşınmazların tapu kayıtlarının getirtilmediği, Mahkemece ilgili tapu kayıtları getirtilip taşınmazların bedeli ile kiraya verilmesi durumunda getireceği kira gelirinin gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenerek, taşınmaz bedeli ve kira gelirinin kadını yoksulluğa düşmekten kurtarıp kurtarmayacağı değerlendirilerek, yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, tarafların yaşı, evlilik süreleri, sosyal ve ekonomik güçleri, erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olması, tarafların aylık gelir durumları, erkeğin kusurlu hareketlerinin kadın üzerinde oluşturduğu maddî ve manevî etkileri, tarafların SGK kayıtları, kadın üzerine kayıtlı taşınmazların olması ve taşınmazların sayıları ve nitelikleri, Mahkemece bu hususlara dair bilirkişi raporları tanzimi ile raporlardan görüleceği üzere ilgili taşınmazların kadının yoksulluğa düşmesini engelleyecek seviyede gelir getirici durumları ve hakkaniyet ilkesi beraberce değerlendirilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 72.000,00 TL maddî ve 68.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının reddi, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; bozmaya uygun karar verilip verilmediği, tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Toplanan delillerden, davalı- davacı kadının kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde düzenli ve sürekli geliri bulunduğu ispatlanamamıştır. Kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşulları oluşmuştur. O halde kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Mahkeme kararının davalı-davacı kadın yararına yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı- davalı erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Remziye'ye iadesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Mehmet'e yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.