"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/52 E., 2023/265 K.
KARAR : Kısmen direnme kısmen uyma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına karşı direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı babaya verilmesine, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı kadından alınarak davacı-karşı davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakası ile davalı- karşı davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine, işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli ve 2021/524 Esas, 2022/310 Karar sayılı kararıyla; davalı- karşı davacı kadının; sık sık komşularının yanına gittiği, eşinin kök ailesiyle görüşmesini istemediği, buna karşın davacı- karşı davalı erkeğin ise; eşini ailesiyle görüştürmediği, eşine ve ailesine küfür ve hakaret ettiği, soğuk havada eşinin kombiyi çalıştırmasına izin vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı, eşine ''Sen malsın, sen bir şey anlamazsın" şeklinde hakaret ederek küçümsediği, ev eşyalarına zarar verdiği, kızı aradığında "Bundan sonra benden bir şey beklemeyin ananız size baksın" şeklinde söylemde bulunduğu, meydana gelen geçimsizlikte davacı- karşı davalı erkeğin ağır kusurlu, davalı karşı davacı kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı- karşı davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı- karşı davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, aylık 400,00 TL tedbir, 700,00 TL yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine, 35.000,00 TL maddî, 33.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2022/1249 Esas, 2022/1286 Karar sayılı kararıyla; karşılıklı boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, ağır kusurlu bulunan davacı- karşı davalı erkeğin maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde, velâyetlerinin anneye verilmesinde ve kişisel ilişki düzenlemesinde, davalı- karşı davacı kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve miktarında, davalı- karşı davacı kadın aleyhine yargılama gideri, vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile tarafların bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, davalı- karşı davacı kadın yararına maddî tazminat ile manevî tazminat takdir edilmesi yerinde ise davalı- karşı davacı kadının faiz talebi yönünden hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yerinde ise de miktarının fazla olduğu, ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi yerinde ise de miktarının fazla olduğu gerekçeleri ile taraf vekillerinin bu hususlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 5, 6 ve 7 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılmasına, bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ve ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine, 35.000,00 TL maddî, 33.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 30.11.2022 tarihli 2022/7687 Esas 2022/9852 Karar sayılı kararı ile; davalı- karşı davacı kadının tazminat isteklerine faiz talebi bulunmadığı halde, kadın yararına takdir edilen tazminatlara yasal faiz uygulanmasının ... görülmediği, davalı- karşı davacı erkeğin istinaf dilekçesinde iştirak nafakasının miktarını açıkca istinaf etmediği, istinaf konusu yapılmayan bir hususta inceleme yapılarak İlk Derece Mahkemesince hükmedilen iştirak nafakasının miktarının azaltılmasının ... görülmediği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı- karşı davacı kadının 13.08.2021 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinin netice ve talep kısmında talep ettiği maddî ve manevî tazminatlara yasal faiz işletilmesini istememişse de; dilekçesinin onuncu sayfasında maddî ve manevî tazminat talebini açıkladığı ve erkekten 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ettiği, bu talebi nedeniyle hükmedilen tazminatlara boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile tahsiline ... olarak karar verildiği, bu nedenle bu bozma hükmü yönünden önceki kararda direnilmesine, erkeğin açıkça iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmamasına rağmen istinaf varmış gibi değerlendirilerek çocukların her biri için İlk Derece Mahkemesince hükmedilen ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 500,00 TL ye indirilmesine hatalı değerlendirme sonucu karar verildiği, gerçekten de erkeğin açık istinafının bulunmadığı, gerekçesi ile bu yöndeki bozma hükmüne uyulmasına, kadın lehine hükmedilen 35.000,00 TL maddî tazminat ile 33.000,00 TL manevî tazminata boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL'den toplam 2.250,00 TL iştirak nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği 30.11.2022 tarihinden itibaren davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili; davacı karşı davalı erkeğin kusuru olmadığını, davalı- karşı davacı kadının kusurlu davranışları açıkça ortadayken yoksulluk nafakası ile tazminatlara hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iştirak nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının bulunduğunu, davalı- karşı davacı kadının tazminatlara faiz istemi olmadığını, keza davalı- karşı davacı tarafın faize ilişkin istinaf itirazının da olmadığını, talep ve sonuç kısmında açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ayrıntılı olarak yazılmasının gerektiğini, davalı- karşı davacı kadının çalıştığını, davacı- karşı davalı erkeğin ise şu an hiçbir geliri olmadığını belirterek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili; davacı- karşı davalı erkeğin ağır kusurlu bulunmasına rağmen davasının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacı- karşı davalı erkeğin üzerine düşen hiçbir sorumluluğu yerine getirmediğini, müvekkiline fiziksel, duygusal, ekonomik, sosyal ve görsel şiddet uyguladığını, hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarlarının az olduğunu, müvekkili aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka miktarları ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı- karşı davacı kadının talep ettiği tazminatlara faiz talebinin olup olmadığı ve davacı- karşı davalı erkeğin istinaf dilekçesinde iştirak nafakasına ilişkin bir istinaf itirazının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun166 ncı maddesinin birinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 26 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesinin iştirak nafakalarına ilişkin bozma ilamına uyarak verdiği kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen tazminatlara faiz uygulanmasına ilişkin direnme kararı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.