Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3160 E. 2024/1355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya ve fer'ilerine dair istinaf incelemesi sonucu verilen kararın davacı kadın tarafından fer'ilere ilişkin olarak feragat edilmesinin hükme etkisi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının boşanmanın fer'ilerine ilişkin feragatinin Bölge Adliye Mahkemesince dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2889 E., 2023/141 K.

DAVA TARİHİ : 23.11.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ermenek Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/444 E., 2022/416 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli borç yaptığını, kadını çalışmaya zorladığını, sonrasında işten çıkmaya zorladığını, iftira attığını, ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, sürekli tehdit ettiğini, sürekli şiddet uyguladığını, çocuk konusunda baskı yaptığını, eş ve çocuğuyla ilgilenmediğini, kadının rahatsızlıklarıyla ilgilenmediğini, ailesinin baskı yaptığını, eş ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, yatağını ayırdığını, ailesinden borç para istemesi için baskı yaptığını, evden gitmesi için baskı yaptığını, büyü işleriyle uğraştığını, kadın ve ailesinin üzerine yürüdüğünü, hakaret ettiğini, çocuğu kaçırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ÜFE oranında arttırılmasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları ve paranın aynen iadesine, olmadığı taktirde 48.000,00 TL nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesini küçük düşürdüğünü, eşine hakaret ettiğini, kaba davrandığını, psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşi ve çocuğunu maddî anlamda sıkıntı içine soktuğunu, cinsel ilişkiden kaçındığını, takıntılı ve tuhaf hareketlerinin olduğunu, bu konuda tedaviden kaçındığını, ablasına eşini şikayet ettiğini, bir dönem sürekli ablasının yanında kaldığını, eşini istemediğini söylediğini, arabadan atmakla tehdit ettiğini, sürekli sinir patlamaları yaşayan bir kişi olduğunu, ikinci çocuk istemediğini belirttiğini, eşinden nefret ettiğini söylediğini, çalışmış olmasına rağmen eve maddî katkı yapmadığını, evi terk edip gittiği, ayrı bir ev kiraladığını arayıp sormadığını, çocuğu göstermediğini, çocuğu kaçırdılar diye şikayet ettiğini, eş ve çocuğuyla ilgilenmediğini, zor şartlarda ve ağır koşullarda çalışmak için ısrarcı olduğunu, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir- iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî - 100.000,00 TL manevî tazminata (faiziyle) karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin: 25.04.2021 tarihli, 2021/444 Esas, 2022/416 Karar sayılı kararıyla; erkeğin sürekli borçlandığı, eşinin ailesi ile görüşmesini engellediği, eşinin çalışmasını istemediği, eşine büyü yaptırdığı, eşini darp ettiği, eşini tehdit ettiği, bu eylemleri eşinin ailesinin yanında yaptığı ve kadının eylemler sonucunda ev sahibinden yardım istemesi nedeniyle eşini rencide ettiği, eşyaların ayrılacağı gün kadının elinden zorla telefonunu ve ayakkabısını alıp kardeşleriyle birlikte kadına hakaret ettiği, kadını tehdit ettiği bu nedenlerle birlik görevlerini yerine getirmediği, kadına yönelik iddia olunan eylemlerin ispat edilemediği, somut olayda her iki tarafın da boşanmayı istediği, erkeğin evliliğin bitmesinde tam kusurlu bulunduğu gerekçesi ile; davacı karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine, davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocuk Hasan Muhammed Gündüz'ün velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 250,00 TL tedbir, 450,00 TL iştirak nafakasına, bu nafakanın, 01 Ocak 2021 tarihinden itibaren başlamak üzere her yıl 1 Ocak itibariyle TUİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın lehine aylık 200,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı karşı davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiş, davacı karşı davalı kadın vekili, ziynet alacağı davasının reddi, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden, davalı karşı davacı erkek vekili asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davalarının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.09.2021 tarihli, 2021/249 Esas, 2021/1266 Karar sayılı ilamıyla yasal cevap verme süresi içinde açılan karşı dava bağımsız bir dava olup davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan tarifeye göre başvurma harcı ve peşin harcın ayrı ayrı yatırılması gerektiği, davalı karşı davacı erkek vekiline 44,40TL eksik harcın Harçlar Kanununun 30-32. maddeleri gereğince tamamlattırılması; harç tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi; aksi takdirde, Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, eksik harç tamamlatılmadan işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin sürekli borçlandığı, eşinin ailesi ile görüşmesini engellediği, eşinin çalışmasını istemediği, eşine büyü yaptırdığı, eşini darp ettiği, eşini tehdit ettiği, bu eylemleri eşinin ailesinin yanında yaptığı ve kadının eylemler sonucunda ev sahibinden yardım istemesi nedeniyle eşini rencide ettiği, eşyaların ayrılacağı gün kadının elinden zorla telefonunu ve ayakkabısını alıp kardeşleriyle birlikte kadına hakaret ettiği, kadını tehdit ettiği bu nedenlerle birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı karşı davalı kadına yönelik iddia olunan eylemlerin ispat edilemediği, somut olayda her iki tarafın da boşanmayı istediği, erkeğin evliliğin bitmesinde tam kusurlu bulunduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 200,00 TL tedbir, aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir, aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, ÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tedbir, yoksulluk, iştirak nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarı, ziynet alacağı talebinin reddi ve vekâlet ücreti, yargılama gideri yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini, velâyeti, kadın lehine tedbir- iştirak- yoksulluk nafakası ve maddî- manevî tazminat verilmesini, erkek lehine tedbir- iştirak nafakası ve maddî- manevî tazminat verilmemesini, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı; erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, erkeğin cinsel ilişkiden kaçındığı ve kadının maaş kartını elinden aldığı sabit olduğu halde bu hususlarda erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadının kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı kadının asgari ücretle çalışmasının kadını yoksulluktan kurtarmayacağı, ayrıca gelirlerinin de denk olmadığı, tarafların kusur durumu ve ekonomik durumu nazara alındığında yoksulluk nafakası verilmesi doğru, ancak ÜFE oranında artırım talebi olduğu halde bu hususta karar verilmemesinin hatalı olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, kadın yararına tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu gerekçesi ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk için aylık 500,00 TL iştirak, kadın için aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın için 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadın tarafından ziynet-para alacağı davası yönünden tefrik edilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davalı erkek vekili ; her iki dava ve ferileri yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının ve ferilerinin kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı ve fer'îler noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta karşılıklı açılan boşanma davalarında İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalı kadının boşanma davasının ve ferilerinin kabulüne ve tarafların boşanmasına, davalı karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; kusur belirlemesi, tazminatların ve iştirak ile yoksulluk nafakalarının miktarı yönünden davacı- karşı davalı kadının istinaf talebinin kabulüne, sair yönlerden istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Yapılan incelemede; davacı karşı davalı kadın tarafından 25.08.2022 tarihli dilekçe ile boşanmanın ferileri yönünden feragat dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince davacı- karşı davalı kadının feragat dilekçesi dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı karşı davalı kadının fer'îlere ilişkin feragati nedeniyle erkek yararına BOZULMASINA,

2.Davalı karşı davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.