"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1956 E., 2023/462 K.
DAVA TARİHİ : 15.04.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/230 E., 2021/1076 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evliliğinin ilk günlerinden beri erkeğe haber vermeden ailesinin evine gidip günlerce kaldığını, ailesinin sözünden çıkmadığını, karı koca arasındaki olan herşeyi ailesine anlattığını, eşine karşı ilgisiz davrandığını, hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, davalı-davacının psikolojik sorunları bulunduğunu, eşine ve ailesine karşı kötü söz ve davranışlar sergilediğini, sinkaflı küfürler ettiğini, çocuklara sevgisiz davrandığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının tamamen dayanaksız ve gerçek dışı olduğunu, kayınvalidesinin oğlunu devamlı olarak doldurduğunu, annesinin dolduruşuna gelen erkeğin şiddet uygulayıp kötü sözler söylediğini, aşağıladığını, evden kovup ortak çocuklarla birlikte ailesinin yanına gönderdiğini ancak aracılar vasıtasıyla yeniden döndüğünü, ortak konuta döndükten sonra ne davacı-davalının ne de erkeğin annesinin müvekkiline karşı davranışlarında değişiklik olmadığını, müvekkilini darp etmeye ve hakarete maruz kaldığını, erkeğin imam nikahı kıyarak başka biriyle yaşamaya başladım diyerek müvekkiline söylediğini, davacı-davalının evi, eşi ve ortak çocuklarıyla ilgilenmediğini, fiziksel olarak müvekkiline karşı şiddet uyguladığını tüm bu bahsedilen nedenlerle cevap dilekçesindeki taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe sürekli beddua ettiği, erkeğin ise eve gelmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, en son evi terk ettiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın için aylık 300,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın için 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları, tazminatlar, kişisel ilişki süresi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davalı-davacı kadına verilen kusurun istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kadının ayrıca erkeğin annesine hakaret ettiği yönüyle kusurlu bulunduğu, kadının tedbir nafakası davasında erkeğin evi terk ettiği ve eve gelmediğine vakıa olarak dayandığı ancak ispatlanamadığından nafaka dosyasında erkeğe kusur olarak verilmemesi nedeni ile işbu dosyada da erkeğe kusur olarak verilemeyeceği, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu, kurulan kişisel ilişki süresinin çocukların menfaatine uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki erkeğin kusurunun mahiyeti, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu, ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin reddinin isabetli olduğu gerekçesi ile ... erkeğin, kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kusur dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, buna bağlı olarak kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi ve miktarının yüksek olması,erkeğin şu an düzenli bir işi olmadığından iştirak nafakası miktarının azaltılması, yoksulluk nafakasının ise kaldırılması, kişisel ilişki süresinin babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı, aylık görüşmenin bir seferden iki sefere çıkartılması gerektiği, ayrıca her yıl Temmuz ayındaki kişisel ilişki süresinin 1 aya çıkarılması gerektiği, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişkinin süresi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir, yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının uygun olup olmadığı, kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.