"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/265 E., 2023/255 K.
DAVA TARİHİ : 14.11.2016
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/942 E., 2019/729 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dilekçeler teatisinde sunduğu dilekçelerde özetle; erkeğin kıskanç olduğunu, küfür ve hakaret ettiğini, aşağıladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, sürekli ekonomik sıkıntı içinde bıraktığını, sadakatsiz olduğunu, iftira attığını, belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının cinsel anlamda soğuk davrandığını, hallüsinasyonlar gördüğünü, bu konularda tedavi gördüğünü, davanın oğlunun baskıları sonucunda açıldığını, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği, sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, psikolojik baskı uyguladığı, tarafların boşanma davasından önce yataklarını ayırdıkları, Manisa Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden gelen evraklarda davacının eşi ile sorunları sebebi ile de psikolojik tedavi gördüğü, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı lehine 24.01.2017 tarihli ara karar ile hükmedilen 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 450,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakanın ve tazminatların yetersiz olduğu gerekçeleri ile tazminatların ve nafakaların miktarı yönünrden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusurunun bulunmadığını, yoksulluk nafakasının fazla olduğunu, maddî ve manevî tazminatlara hükmedilmesi ve davanın kabulünün hatalı olduğu gerekçeleri ile hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin başka bir kadınla ilişkisi bulunduğundan sadakatsizlik derecesine varacak şekilde güven sarsıcı davranışta bulunduğunun sabit olduğu ancak erkeğe yüklenen hakaret ve küfür etmek, psikolojik baskı uygulamak kusurlarının ispatlanamadığı, bu konudaki davacı tarafın tanıklarının beyanlarının soyut, yer ve mekan belirtilmeyen hakaret ve küfür içerikleri ile psikolojik baskının niteliğini belirtmeyen genel ifadeler olmasından dolayı bu yönden erkeğin istinaf talebinin kabulü ile erkeğe verilen hakaret, küfür ve psikolojik baskı kusurlarının erkeğin kusurları arasından çıkarılmasına buna rağmen erkeğin sadakatsizlik derecesine varacak şekilde güven sarsıcı davranışta bulunduğunun sabit olmasından dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı bunda da davalı erkek tamamen kusurlu olup davacıya atfı kabil bir kusurun bulunmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin kusur taktirine yönelik istinaf talebi ile davacı kadın vekilinin maddî tazminata, manevî tazminata, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınıp davacı kadına verilmesine, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınıp davacı kadına verilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen vakıanın güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.