"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/718 E., 2023/197 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/707 E., 2019/776 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin, küçük gören bir yapısının olduğunu, eviyle ilgisinin olmadığını, haftanın 3-4 gecesi geç saatlere kadar dışarıda kaldığını, iş gezisi adı altındaki Uzak Doğu'ya gittiği zamanlarda eve haber vermediğini, çocukla ilgilenmediğini, evin tamirat ve tadilat dahil hiçbir şeyiyle ilgilenmediğini, müvekkiline hakaret ettiğini, hakaret ve iftira mesajları gönderdiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 10.000,00 TL tedbir nafakasının, çocuk için aylık 10.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının tahsiline, nafakanın her yıl %10 oranında artırılmasına, 200.000,00 TL manevî tazminatın tahsiline, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca davacının çocuklarıyla oturduğu evin kararın kesinleşmesine kadar davacıya ve çocuklara tahsisine, evin kira, aidat vs. giderlerin davalı tarafından karşılanmasına ilişkin tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi vermemiş, davalı vekili ön inceleme duruşmasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının tanığa telefonda olumsuz beyanlarda bulunduğu, tanığın konuşma aynı şekilde devam edince telefonu davacıya verdiği, tanığın tarafların evine gittiğinde davalının konuşmadığı, davalının telefonla mesajla kiminlesin, gibi ifadeler kullandığı, davalının sık sık iş seyahatlerine gittiği, davacıya çoğunlukla gittikten sonra söylediği, davacıyı kıskandığını söylediği, davacıyı kısıtladığı, serbest bırakmadığı, bu durumun dayanılmaz hal aldığı, davacının psikolojik rahatsızlık ile hastaneye gittiği, davacının yakını eve geldiğinde davalının eve gelmediği, davalının davacıya haber vermeden kartını iptal ettirdiği, davalının olumsuz ifadeleri ile davacıyı çevresinde zor durumda bıraktığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.200,00 TL nafakanın kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kesinleşmeden itibaren iştirak nafakası olarak kadına ödenmesine, davacı için nafaka talebinin reddine, tarafların oturdukları evin davacı ve küçüğe karar kesinleşinceye kadar tahsisine, ev giderleri için karar kesinleşinceye kadar aylık 2.000,00 TL giderin karar tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı için 130.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı maddî tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, manevî tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek davanın ve kadının taleplerinin kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin bu yöne ilişkin hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın yararına 75.000,00 TL manevî tazminata, davalının diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, manevî tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek davanın ve manevî tazminatın kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi,174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...