"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/826 E., 2022/1726 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/816 E., 2020/141 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, sadakatsiz olduğunu, ailesine karşı ilgisiz davrandığını, evi terk ettiğini, müvekkiline fiziksel şiddet ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasında, açılan davayı boşanma yönünden kabul ettiğini ancak kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadına fiziksel şiddet uyguladığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusurlu bir davranışın ispatlanmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 inci maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar her biri yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL arttırılarak aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.300,00 TL arttırılarak aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davası açıldıktan sonra barıştıkları ve aynı evde ikamet ettiklerini bu nedenle boşanma kararı verilse dahi nafakaların ve tazminatların kabulünün usul ve kanuna aykırı olduğunu, çocukların kimin yanında kaldığı araştırılmaksızın tedbir nafakasına hükmedildiğini, çocukların kendi yanında kaldığını ve nafaka miktarlarının fahiş olduğunu iddia ederek; boşanmaları yönünde verilen kararın kaldırılmasına aksi halde kadın yararına kabul edilen tazminatların kabulü ve miktarı, velâyet düzenlemesi, çocuklar lehine verilen nafakaların kabulü ve miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davasının reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, eşine karşı fiziksel şiddet uygulamaktan mahkum olan ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil bir kusurun varlığı ispat edilemediği, Mahkemenin kusur belirlemesi ile davanın kabulüne karar verilmesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminatın kabulü, kadın ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, velâyet kendisine verilmeyen ebeveynin ortak çocukların ihtiyaçlarına katılma zorunluluğu nedeni ile iştirak nafakasına karar verilmesi ve tazminat ve nafakaların miktarının usul ve kanuna uygun olduğu, ortak çocukların yaşı, halen anne yanında düzenlerinin olması, alınan rapor, davalının velâyet talebinin olmaması, davacı annenin velâyet görevini yürütmede engel bir halinin olmaması nedeniyle ortak çocukların velâyet haklarının anneye verilmesi yönünden verilen kararların usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın tümü yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının, nafaka ve tazminat taleplerinin kabulünun doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği ve kadın ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarının ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 inci birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi, 335 inci vd. maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle İlk Derece Mahkemesince, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin, tam kusurlu olduğuna hükmolunduğu, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı erkek vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, Bölge Adliye Mahkemesi kararında ise eşine karşı fiziksel şiddet uygulamaktan mahkum olan ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranın erkek eşin tam kusurlu olduğu belirtilerek Mahkemenin kusur belirlemesi ile davanın kabulüne karar vermesinin isabetli olduğu gerekçesi ile erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verildiği, istinaf edenin sıfatına göre kendisine yüklenen kusurun ağırlaştırılamayacağı, bu durumda İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar uyarınca güven sarsıcı davranışta bulunan ve eşine fiziksel şiddet uygulayan davalı erkeğin evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...