Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3172 E. 2024/47 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma, velayet, nafaka ve tazminat davalarında, istinaf incelemesi sonucu verilen kararın temyizi aşamasında tarafların temyiz haklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen iştirak nafakası miktarının azlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının, kesinleşen erkeğin boşanma kararı ve vekalet ücretine ilişkin hükümlere karşı temyiz hakkı bulunmadığı, ancak ortak çocuğa hükmedilen iştirak nafakasının azlığı nedeniyle, bu hususta Yargıtay'ın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, kararın nafakaya ilişkin kısmı bozulmuş, diğer kısımları ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1078 E., 2023/159 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları, erkeğin açtığı birleşen çocukla kişisel ilişki kurulması davası ve kadının açtığı ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile birleşen davada usulüne uygun olarak dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan tahkikata geçildiği, birleşen davada hüküm kurulmadığı, taraflara yüklenen kusurlu davranışların kararda belirtilmediği ve ziynet alacağı davasında nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine, birleşen çocukla kişisel ilişki kurulması davasının kabulüne ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, tedbiren kişisel ilişkiye hükmedilmemesi ve reddedilen tazminat talepleri; davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, kişisel ilişki, kişisel ilişki ve erkeğin boşanma davalarında aleyhe hükmedilen vekâlet ücretleri yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulmaktadır. İstinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince başvurunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda, bölge adliye mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen birinci karara karşı davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü yönünden ve İlk Derece Mahkemesince verilen son karara karşı da erkeğin boşanma davasında aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurulmamış ve birinci karardaki erkeğin davasındaki boşanma hükmü ve son karardaki vekâlet ücreti hükmü kesinleşmiştir. Hâl böyle iken, erkeğin davasının kabulü ve erkeğin davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden istinaf yoluna başvurmayan kadının kararı bu yönlerden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı-davacı kadın vekilinin erkeğin davasının kabulü ve erkeğin davasında aleyhe hükmedilen vekâlet ücretine dair temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekir.

... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin reddedilen yönler dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının başını kapatarak yaşam tarzını değiştirdiğini ancak eşine ve ortak çocuğa da yaşam tarzı konusunda baskı yaptığını, cinsel birlikteliği reddettiğini, eşini sevmediğini söylediğini, 21.11.2016 tarihinde yaşanan olayda arkadaşları ile gece maç izlemeye giden erkeği eve almayarak fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin babası hakkında torununa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu, çocuk ile babayı görüştürmediğini ve tarafların ortak konutunu sattığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 25.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; baba ile tarafların ortak çocuğu arasında kişisel ilişki kurulmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadın hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehditleri olduğunu, aynı yatakta yatmayanın erkek olduğunu, doğumdan sonra eşine "kilolusun" dediğini ve onu beğenmediğini, maaşını kendine harcadığını, faturaları ödemediğini, en son olayda eve geç gelip kapıları tekmeleyerek fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin babasının ortak çocuğa cinsel istismarda bulunduğuna inanmadığını, bu konuda pedagoga gitmeyi reddettiğini ve eşine baskı uyguladığını iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2018 tarihli ve 2017/342 Esas, 2018/834 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda son olayda ve daha öncesinde eşine fiziksel şiddet uygulayan, eve geç ve alkollü gelen ve eşine hakaret eden erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Zeynep ...'un velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri ile kadının ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin boşanma davasında, ziynet alacağı davasında ve erkeğin birleşen çocukla kişisel ilişki kurulması davasında erkek yararına her bir dava için ayrı ayrı 2.180,00 TL vekâlet ücretine ve kadının boşanma davasında kadın yararına 2.180,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbiren kişisel ilişkiye hükmedilmemesi, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet alacağı davasındaki vekâlet ücreti; davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ile çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, kişisel ilişki ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 15.04.2021 tarihli ve 2019/1067 Esas, 2021/607 Karar sayılı kararı ile; birleşen davada usulüne uygun olarak dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan tahkikata geçildiği, birleşen davada hüküm kurulmadığı, taraflara yüklenen kusurlu davranışların kararda belirtilmediği ve ziynet alacağı davasında nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eve alkollü olarak geç gelen, eşine hakaret eden ve fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır, evin dış kapısını kilitleyen ve eşini iterek fiziksel şiddet uygulayan kadının az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Zeynep ...'un velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu cumartesi günü saat 10.00'dan pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan saat 18.00'e kadar, yarıyıl tatilinin ilk haftası pazartesi günü saat 10.00'dan aynı haftanın pazar günü saat 18.00'e kadar ve temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan otuzuncu günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri ile kadının ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin boşanma davasında ve erkeğin birleşen çocukla kişisel ilişki kurulması davasında erkek yararına her bir dava için ayrı ayrı 4.080,00 TL vekâlet ücretine, kadının boşanma davasında kadın yararına 4.080,00 TL vekâlet ücretine ve ziynet alacağı davasında erkek yararına 7.465,75 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, tedbiren kişisel ilişkiye hükmedilmemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ile çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, kişisel ilişki, kişisel ilişki davasında aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, tedbiren kişisel ilişkiye hükmedilmemesi ve reddedilen fer'î talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, kişisel ilişki, kişisel ilişki ve erkeğin boşanma davasında aleyhe hükmedilen vekâlet ücretleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının kabul edilen tazminat talepleri, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, fer'î miktarları, kadının reddedilen yoksulluk nafakası, çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı, kişisel ilişki ve erkeğin birleşen kişisel ilişki davasında kadın aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 326 ncı maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 324 üncü maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyetleri anneye verilen ortak çocuk Zeynep ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı kadın vekilinin erkeğin boşanma davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasında aleyhe hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

4.... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Rukiye'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Serkan'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.