Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3177 E. 2024/667 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, kadının davasının açılmamış sayılmasına ve tazminat/nafaka taleplerinin reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının daha önceki davasından feragat etmesi, mevcut davasını takipsiz bırakarak yenilememesi ve erkeğin kusurunun bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin boşanmaya, kadının davasının açılmamış sayılmasına ve fer'i taleplerinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/789 E., 2022/1783 K.

DAVA TARİHİ : 20.05.2020-01.07.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkındakarar verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/254 E., 2021/144 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının açılmamış sayılmasına, erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı karşı davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; 11. Aile mahkemesinde dava açtıklarını, davanın reddedildiğini, kararın 18.05.2017 tarihinde kesinleştiğini, önceki davada, davalı taraf da ayrı yaşadıklarınıı, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl boyunca da bir araya gelmediklerini, gelmelerinin mümkün olmadığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini aldattığını, 08.07.2015 tarihli celsede açıkça kabul ettiğini, sorumluluğu ihlal ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 161 ince maddesi gereğince olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, asıl davanın reddine, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ile de ret kararının kesinleşmesinden sonra üç yıl içinde evliliğin devamı için bir araya gelmedikleri,ortak hayatın yeniden kurulamadığı; kadın tarafından açılan zina ve fiili ayrılığa dayalı davanın takip edilmeyerek 17.11.2020 tarihli oturumda yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 3 aylık yenileme süresi içinde dava yenilenmediği; erkeğin iş bu davasına dayanak olan karşılıklı açılan ilk davalarda, erkeğin davasının ispatlanmadığından, kadının davasının ise feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kadının feragatten önceki eylemlere kusur olarak dayanamayacağı, bunlara dayalı olarak maddî manevî tazminat talep edemeyeceği, 3 yıllık süre içinde erkeğin bir kusurlu eyleminin olmadığı; kadının dilekçesinde ayrı yaşanan zaman içinde acze düştüğü iddiasında bulunulmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının tazminat ve yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, bu nedenle duruşmalara katılmadığını, davasının işlemden kaldırılmasının hatalı olduğunu, erkeğin ikrarı ile zinasının sabit olduğunu ileri sürerek kararın her iki davada hükmün tamamı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı kadına, ön inceleme duruşma gün ve saatini içeren ihtarlı davetiye 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince komşusuna haber verilerek İçerenköy Muhtarlığına teslim edildiği, davalıya yapılan bu tebligat yasal olarak geçerli tebligat olmakla davalı karşı davacı kadın tarafından açılan davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu, kadının davasının yenilenmesi için de müracaat etmediği, sözlü yargılamanın tamamlandığı celsede de tanıklarını dinletmek istemediğini beyan ettiği ancak davasını takip edip yenilenmesi talebinde de bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde kadının davası hakkında açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olduğu; dayanak dosyada tarafların her ikisinin boşanma davası açtığı, erkeğin açtığı davanın ispatlanamadığından, kadının açtığı davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verildiği, hükmün 18.05.2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 20.05.2020 tarihinde açıldığı, bu süre zarfında tarafların bir araya gelmediği, kadının karşı davasından feragat etmesi nedeniyle bu tarihe kadar erkekten kaynaklanan tüm kusurlar affedilmiş, en azından hoşgörü ile karşılanmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda: boşanma davası açarak boşanma sebebi yaratan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına fiili ayrılık süresi boyunca atfı kabil bir kusurun varlığı ispat edilemediği; kadın, erkek tarafından açılan asıl boşanma davasına verdiği cevap dilekçesi ile boşanmanın fer'ilerine ilişkin talepte bulunmadığı, kendi davasını takipsiz bıraktığı, önceki davasından feragat etmiş olması nedeniyle erkeğe boşanma davası açarak boşanma sebebi yaratmak dışında yüklenecek kusur bulunmadığı, kadının 4721 sayılı Kanun’un 178 inci maddesi gereğince tazminat ve nafaka talep etme hakkı bulunduğu, bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı karşı davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının nafaka ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına; kadının diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tebligatların usulsüz olduğunu, savunma hakkının elinden alındığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka talepleri hakkında verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davası hakkında verilen karar, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka talepleri yönündenbozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile, kadının cevap ve karşı dava dilekçesi ile talep ettiği tazminat ve nafakanın değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun’un 150 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.