"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/604 E., 2022/539 K.
DAVA TARİHİ : 16.12.2009
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... erkek vekili dava dilekçesiyle; taraflar arasındaki evliliğin kadının kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... erkek vekili kadının birleşen davasına karşı açtığı karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine 20.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.12.2010 tarihli, 2009/297 Esas, 2010/454 Karar sayılı kararıyla; eşine hakaret eden kadının boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerini ... bırakmış olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 19.10.2012 tarihli ve 2012/17463 Esas, 2012/25314 Karar sayılı ilamıyla; kadının temyiz dilekçesinin eki olarak verdiği dilekçesi ile erkeğin başka bir kadınla ilişkisi olduğu, bu kadınla nişan yaptıklarını ileri sürdüğü, bu iddiasına ilişkin güçlü kanıtlar ileri sürdüğü, dava sırasında ortaya çıkan ve davanın sonucuna tesir edecek olan bu iddiaya ilişkin taraflarca gösterilecek deliller toplanıp, diğer delillerle birlikte hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.02.2014 tarihli ve 2013/319 Esas, 2014/45 Karar sayılı kararıyla; erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının ise eşine hakaret ettiği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle tarafların boşanmalarına yönelik taleplerinin kabulüyle tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakasına ilişkin bir talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı süresi içerisinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 24.02.2016 tarihli ve 2016/174 Esasi 2016/3430 Karar sayılı ilamıyla; ... erkek tarafından boşanma davası açıldığı, kadın tarafından açılan birleşen boşanma davasına karşı erkek tarafından karşı boşanma davası açıldığı, mahkemece sadece tarafların boşanma taleplerinin kabulüyle tarafların boşanmalarına ve her iki tarafa da birer vekâlet ücreti verildiği, bu şekilde mahkemece hangi davanın kabul edildiğinin anlaşılamadığı, ortada hukuki varlık kazanmış bir karardan bahsedilemeyeceği ve yeniden yargılama yapılarak hukuka uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, diğer temyiz sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan mahkemece verilen 15.05.2017 tarihli ve 2016/300 Esas, 2017/59 Karar sayılı kararıyla, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının ise eşine hakaret ettiği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğundan bahisle asıl ve birleşen davada boşanma talepleri yönünden mahkemece verilen karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tedbir nafakasının kaldırılmasına yönelik talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının maddî tazminat talebi ile erkeğin maddî ve manevî tazminat tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairemizin 27.09.2018 tarihli, 2018/2807 Esas, 2018/10197 Karar sayılı ilamıyla; dairenin bir önceki bozma ilamında ortada hukuki varlık kazanmış bir kararın mevcut olmadığının açıkça belirtildiği, yeniden yargılama yapılarak hüküm verilmesi gerektiği ve temyiz sebeplerinin sınırlandırılmadığı göz önüne alındığında bu şekildeki bir bozma ile hükmün tamamen ortadan kalktığından bahisle boşanma ve ferileri konusunda yeniden karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden tarafların boşanma taleplerinin kesinleştiği kabul edilerek hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
D.Dördüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan mahkemece verilen 14.01.2020 tarihli ve 2019/18 Esas, 2020/27 Karar sayılı kararıyla; erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının ise eşine hakaret ettiği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğundan bahisle erkeğin asıl, kadının birleşen ve erkeğin birleşen davaya karşı açtığı karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 300,00 TL tedbir nafakası ile yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içerisinde ... erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin asıl ve karşı davalarının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmiştir.
2.Dairemizin 19.10.2021 tarihli ve 2021/8332 Esas, 2021/7405 Karar sayılı ilamıyla; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğundan bahisle hükmün bu yönlerden kısmen bozulmasına, erkeğin tüm, kadının ise sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında belirtilen ilkeler ile hakkaniyet ilkesi doğrultusunda kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 Tl manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz dilekçesiyle; kadının kusurlu olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kadının çalışmaya bağladığı tarihte tedbir nafakasının kalmasının gerektiğini ileri sürere kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, tedbir nafakası ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında az kusurlu bulunan kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Kanun 4 üncü maddesi, 174 ncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
... erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.