Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3189 E. 2024/678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, tazminat ve nafaka yükümlülüklerinin olup olmadığı ve miktarları uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların kusur durumları değerlendirilerek, erkeğin kadına yönelik sadakatsizlik iddialarının onur kırıcı nitelikte olduğu ve boşanmaya sebebiyet verdiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/501 E., 2023/140 K.

DAVA TARİHİ : 17.11.2020- 09.11.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/364 E., 2022/11 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinin yüklediği sorumluluklarını yerine getirmediğini, hayatlarına ilişkin kararları birlikte alamadıklarını, her olayı annesine ve ağabeyine yansıttığını, eşinin ihtiyaçlarını ve mutluluğunu göz ardı ettiğini, haklı hiçbir sebep yokken müşterek konuttan ayrılarak evlilik birliğinden doğan birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına,erkek yararına 150.000,00 Tl maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, eşin süregelen aşağılama ve psikolojik şiddet eylemlerinin olduğunu, eşinin aldığı biletlerle baba evine gönderildiğini, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, mailde gelen pornodaki kadının kendisi olup olmadığını sorduğunu, olmadığını söylemesine karşın bu tutumunu sürdürdüğünü, bu haliyle kadının onurunu kırdığını, kadının banka kartlarına el koymaya kalkıştığını, nereye ne para harcadığını an an takip etmek istediğini beyan ettiğini,kadının ailesinin gelmesini istemediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 162 nci ve 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını sadakatsizlikle itham ettiği, bu kusurlu davranışının kadın bakımından onur kırıcı davranış niteliğinde olduğu; kadının ise, erkeğin annesinin ortak konutta kalmasından rahatsızlık duyduğu ve çakılı kadro olan erkeğin kendi ailesinin yanına Balıkesir veya civarına tayin olması için baskı yaptığı ve müşterek yaşamı terk ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci ve tarafların 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat ile erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine ,erkek yararına 12.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurun sadakatsizlik iddiasında olmadığını, kadının davalarının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, maddî tazminat miktarının az olduğunu, manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî tazminat miktarı ile manevî tazminat talebinin reddi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat şartlarının kadın yararına oluştuğunu, erkek yararına tazminat hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tedbir ve iştirak nafaka miktarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece özellikle erkeğin kadını sadakatsizlikle itham etmesi şeklinde gerçekleşen kusurlu davranışının kadın bakımından onur kırıcı davranış niteliğinde olduğu, ayrılık sürecine kadar devam eden bu söylemin kadının onurlu yaşam sürme hakkının ağır derecede ihlaline, şeref ve haysiyetinin incinmesine neden olduğu, Mahkemece belirlenen diğer kusurlarında gerçekleştiğini, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu; ağır kusurlu eş yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu; boşanmaya neden olan olayların kadının aynı zamanda kişilik haklarını ihlal ettiği, kadının boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun niteliği ve ağırlık derecesi ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesi gerektiği; nafakanın niteliği, çocuğun ihtiyaçları birlikte değerlendirildiğinde iştirak nafaka miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına; davacı- davalı erkeğin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı – davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davalarının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminatların reddine ve kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davalarının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davalarının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat koşullarının taraflardan hangisinin yönünden oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı ve nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 162 nci ve 166 ncı maddesi,174 üncü ve 330 uncu maddesi 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.