"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2182 E., 2022/2545 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/180 E., 2022/818 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine nafaka ve maddî-manevî tazminata karar verilmiş, 07.10.2022 tarihli ek karar ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından feragat nedeni ile boşanmanın reddine dair ek karar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle, davalı eş ve ailesi tarafından davacıya fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını, tüm bu hakaret ve şiddetin yanı sıra davalının davacıya ekonomik baskı uyguladığını, evden çıktığı zaman yiyecekleri sayarak davacının temel gıda ihtiyacını ve yemek yemesini de engellediğini, doğumdan sonra davacının kilo almasını bahane ederek psikolojik ve fiziksel şiddeti iyice arttırdığını, davalının, davacı ile yatak odalarını ayırdığını, kızları 6 yaşına geldiğinde Didim'e taşındıklarını, sonrasında davacının çocuğu ile ayrı eve taşındığını, ayrı yaşamaya başladıklarını, davalının bu zaman aralığında davacı ve çocuğa ekonomik destekte bulunmadığını, yaklaşık bir buçuk sene sonra davalının, davacıya fiziksel şiddet uygulayarak evden dışarı attığını, davacının ailesinin yanına Erzincan'a taşındığını, davalı eşin özür dilemesi üzerine ortak konutta birlikte oturmaya başladıklarını, bu süreçte de davacının ailesi ile görüşmesini yasakladığını, fiziksel şiddete devam ettiğini, davacının ileri derecede görme kaybı yaşadığını, Eskişehir'e taşındıklarını, davacıyı tekrardan evden kovduğunu, kadının ailesinin yanına dönmek zorunda kaldığını iddia ederek tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, eşinin diyabet ve görme bozukluğu rahatsızlığının sebebinin kendisi olmadığını, eşine fiziksel şiddet uygulamadığını, kilosu ile dalga geçmediğini ve eşini evden kovmadığını, ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının cimri olduğu, evine gıda maddesi bile almadığı, hakaret edip aşağılayıcı konuştuğu, davacı tanığı ...'ın beyanı ile sabit olup diğer tanıkların beyanı duyuma dayalı ve evin içinde geçen olayların ispatına yönelik bilgi içermediğinden hükme esas alınmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminata, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
2.Davacı kadın tarafından 18.09.2022 tarihinde davadan feragat dilekçesi sunulması üzerine İlk Derece Mahkemesince 07.10.2022 tarihli ek kararla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; son duruşma yapılıp kısa karar taraflarına tefhim edildikten sonra, davacı asilin feragat dilekçesi vermiş olduğunu, davacı asilin 13.09.2022 tarihli feragat dilekçesinden 14.09.2022 tarihinde haberdar olduklarını, dava dosyasındaki vekaletnameden de görüleceği üzere, davacının okuma yazma bilmemekte olduğunu, okuma yazma bilmediğinden ötürü de vekaletname düzenlenirken iki farklı tanığın huzurda bulunmuş olduğunu, fakat sunmuş olduğu dilekçesinde imzasının mevcut olduğunu, davacının, baskı altında, davadan feragatin hukuki anlam ve sonuçlarından habersiz bir şekilde bu işlemi yapmış olma olasılığının çok yüksek olduğunu, okuma yazma bilmeyen davacının böyle bir dilekçeyi okuyup imzalamasının ve davadan feragat etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, her ne kadar feragat kanunda davaya son veren taraf işlemlerinden sayılmış olsa da, feragatin bu dava için özel olarak değerlendirilmesinin gerekeceğini, okuma yazma bilmeyen davacının vermiş olduğu feragatin, hukuken yok hükmünde olduğunu beyan ederek, feragat nedeni ile davanın reddine dair ek karar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, özellikle davacı asil tarafından feragata ilişkin dilekçenin Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik hükümlerine göre hukuk mahkemeleri ön bürosuna davacı tarafından ibraz olunduğu ve görevli memurca kimlik tespiti yapılmak suretiyle alındığından İlk Derece mahkemesince hüküm kesinleşmeden verilen feragat dilekçesine değer verilerek ek hüküm ile davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, feragat nedeni ile davanın reddine dair ek karar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, okur-yazar olmadığı iddia edilen kadın tarafından bizzat imzalanıp ve kimlik tespiti ile sunulan davadan feragat dilekçesinin geçerli kabul edilip edilmeyeceği, sonuç doğurup doğurmayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 206 ncı, 309 uncu, 310 uncu, 311 inci ve 320 inci maddeleri, 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...