Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3212 E. 2024/670 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kadının evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede kusurlu olup olmadığı ve erkeğin boşanma davasının kabul edilip edilmemesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kadına yüklenen kusurun ispatlanamadığı, erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı ve diğer gerekçelerle de boşanma davasının kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davalı kadının temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1371 E., 2022/3032 K.

DAVA TARİHİ : 27.11.2019 - 12.11.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verme

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/701 E., 2021/380 K.

Taraflar arasındaki davacı- davalı erkek tarafından açılan boşanma ve davalı- davacı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, evliliğin erkek eşin kusurlarından kaynaklı olarak temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun’un 197 inci maddesi gereğince birleşen davasının kabulü ile velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin, kadını evden gönderdiği, fiili ayrılık döneminde sadakatsiz davranarak başka bir bayanla gayri resmi birlikte yaşamaya başladığı; kadının ise eşine aşırı kıskanç tavırlar sergilediği, erkeğin ailesiyle görüşmesine engel olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının evden gitmekte haklı olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, çocuk ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk yararına 300,00 tedbir nafakasının ergin olduğu tarihe kadar devamına, kadın yararına aylık 500.00 TL tedbir ve aylık 600.00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 25.000.00 TL manevî tazminata, birleşen davanın kısmen kabulü tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde kadın ve çocuk yararına aylık aylık 100,00 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına hükmedilen nafakanın çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, itirazının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilemeyeceğini, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliği temelinden sarsılmış olup kadının itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi’nin tarafların boşanmalarına dair kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı: tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçüğün ihtiyaçlarına göre kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk lehine takdir edilen tedbir nafakasının az olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçüğün ihtiyaçlarına göre kadın ve ortak çocuk yararına birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakasının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarihe kadar devamına, tedbir nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararın aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesine, kadın vekilinin diğer ve erkek vekilinin tüm itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, erkeğin tam kusurlu olduğunu, tam kusurlu eşin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Mahkemece kadına kusur olarak yüklenen kıskançlık vakıasının sebep ve saiki belli olmayan soyut tanık beyanı ile ispatlanmış olduğunun kabul edilemeyeceğinini, ispatlanmayan vakıanın kadına kusur olarak yüklenilmesinin mümkün olmamasına, belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre yine de erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.