"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/780 E., 2022/3036 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/207 E., 2022/64 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkiline ve ortak çocuklara fiziki şiddet uyguladığını, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini, aşağıladığını, ailesinin ihmal ettiğini ve ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, ailesinin etkisi ile hareket ederek evliliklerine müdahalelerine sessiz kaldığını, pisikolojik baskı uyguladığını, ortak evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit içerir kelimeler kullandığı, ailesinin etkisinde kaldığı, evine bakmadığı ve evi terk ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının kusursuz, davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ile davalı baba aralarında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.0000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmediğinden müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, fiziki şiddet uygulamadığını, aleyhe hükmedilen maddî ve manevî tazminatın şartlarının oluşmadığını ve miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıya, dava dilekçesi tebliği usulsüz olsa da, davalının 09.11.2021 tarihli duruşmaya katıldığı ve boşanma davasından haberdar olmasına rağmen cevap dilekçesi, tanık ve delil listesi sunmadığına dair beyanları gereğince, davalının savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı, davalıya yüklenilen fiziki şiddet kusuruna ilişkin ortak çocuk ... 'un beyanında, babasının annesini kendisi küçükken dövdüğüne dair beyanda bulunduğu, bu olaydan sonra da evliliğin devam ettiği, dosya kapsamıda devam eden sürekli bir şiddetin varlığının ispatlanmadığı, bu durumda davalının kusur durumuna yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile davalının, davacıya fiziki şiddet uygulandığına dair kusurun gerekçeden çıkartılması gerektiği, ancak boşanmaya neden olan olaylarda davalının yinede tam kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, günün ekonomik koşullarına göre, davacı lehine takdir edilen maddî, manevî tazminat ve miktarlarının makul olduğu, gerekçesi ile davalı vekilinin kusur durumu dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalının kusur durumuna yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu, davacı kadının ise kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinden müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, fiziki şiddet uygulamadığını, aleyhe hükmedilen maddî ve manevî tazminatın şartlarının oluşmadığını ve miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi, 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21 inci ve 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...