"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/200 E., 2022/2904 K.
DAVA TARİHİ : 25.09.2019 - 18.11.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verme
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/244 E., 2021/853 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı – davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, önceki evliliğinden olan çocukları istemediğini, kendisine ve oğluna hakaret ettiğini, komşulara da hakaret ettiğini, sebepsiz evi terk ettiğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ve çocuklarının psikolojik şiddetine maruz kaldığını, tüm gelirini önceki evliliğinden olan çocuklarına verdiğini, bu nedenle ekonomik güçlükler yaşadıklarını, çocukların müdahalesine sessiz kaldığını, kadını türlü oyunlarla evden kovduklarını, erkek ve çocuklarının kadına hakaret ve küfür ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğe ve önceki evliliğinden olan çocuklarına hakaret ettiği, aşağıladığı, küfür ettiği, huzursuzluk çıkardığı, komşular ile kavga çıkardığı, komşulara hakaret ettiği; erkeğin ise, çocuklarının kadına saygısız davranışlarının olduğu, onu evde istemediklerini söyledikleri ve bu duruma müdahale etmediği, belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre kadının erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının hükmünün kesinleşmesine kadar devamına, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğunu ileri sürerek kararın; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ilk evliliğinden olan oğlu K. tarafından tarafların evden gitmelerinin istendiği, bunun üzerine tarafların birlikte evden ayrılarak kadının ablasına gittikleri ve birlikte bir gece kaldıkları, ardından erkeğin oradan ayrıldığı, sonrasında ortak konuta tek başına geri döndüğü; kadın tanığı S. K.'ın beyanlarından erkeğin eşinin aramalarına cevap vermediği, bir müddet sonra kendisini arayarak kadın için kendi başının çaresine baksın, gelmeyeceğim dediği, tarafların bir daha bir araya gelmedikleri bu haliyle erkeğin eşiyle birlikte evden ayrılmadan önce kadının önceki kusurlu davranışlarını affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış sayılacağı, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan bu davranışların kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı; Mahkemece erkeğe yüklenen kusurların yanında ayrıca eşini kardeşinin yanına bırakıp eşi için "başının çaresine baksın, gelmeyeceğim" dediğinin ve arayıp sormadığının sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; tam kusurlu erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; kadının davasının istinaf edilmeyerek boşanma hükmünün kesinleştiği dikkate alınarak erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığını, haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiği; kadının mevcut veya beklenen bir menfaatinin boşanma yüzünden zedelendiği, bu kusurların aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği; kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı – davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle hükmün ilgili bentlerinin kaldırılmasına, konusu kalmayan erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin davasında kadın yararına vekâlet ücretine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı – davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davası karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının; kendi davası hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün gerekip gerekmediği ile kadın yararına tazminat ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.