"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1298 E., 2022/2176 K.
DAVA TARİHİ : 28.01.2023
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hayrabolu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/21 E., 2021/473 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; 1983 yılında evlenen tarafların çocuklarının olmadığını, davalının evlilik boyunca eşine fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, eşine ve ailesine hakaret ve sinkaflı küfürler ettiğini, üzerine yürüdüğünü, sandalye fırlattığını, tehditlerde bulunduğunu, müvekkilinin çocuğunu eşinin ve kayınvalidesinin ihmali sonucu kaybettiğini, evden kovulduğunu, dışarılarda kalmak zorunda kaldığını, zor durumda kalması için her türlü eylemi yaptığını, müvekkiline araba çarptığında hastaneye götürmediğini, eşine "deli kadın, seni delirteceğim" gibi söylemlerde bulunduğunu, müvekkiline mirasen kalan tarlayı zorla sattırdığını, sadakatsiz tutum ve davranışlar sergilediğini, başka kadın getirmekle tehdit ettiğini, zorla ilaç içirmek isteğini müvekkili kabul etmediğinde başında cam bardağı kırdığını, bu durumda dahi hastaneye götürmeyip evden gittiğini, bir komşu tarafından hastaneye götürüldüğünü, suçunu bastırmak için haksız koruma kararı aldığını, müvekkilinin eşinden korktuğu için yaşlı hali ile sokakta kaldığını, gidecek yeri ve gelirinin olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkilini fiil ve hareketleriyle hayattan bezdirdiğini, dövdüğünü, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, davalının dışarılarda yattığını iddia ederek, tarafların boşanmalarına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ikrarı ile eşinin kafasını bardakla deldiği, evde kan izleri ve kadının kafasında yarık olduğu, kadını polislerin hastaneye götürdüğü ancak bu konuda şikayette bulunmadığı, Hayrabolu Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/318 Esas sayılı dosyasında "kasten yaralama'' suçundan değil, tehdit suçundan yargılama yapıldığı, kadının tehdit suçundan şikayetçi olup, kasten yaralama eyleminden şikayetçi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, fiziksel şiddetin ispatlanamadığı ancak erkeğin, kadına ve ailesine hakaret ettiği, kadına ekonomik şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 4.000,00 TL maddî, 3.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, talep edilmesine rağmen, delillerinin toplanmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 243 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince tanık dinlenen duruşma günü hazır edildiği halde tanıklarının dinlenilmediğini, henüz kesinleşmemiş ceza dosyasının gerekçeli karara esas alındığını, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakaları ile, maddî ve manevî tazminatların az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 243 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.