Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3256 E. 2024/1657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak düzenlenen taşınmazın kullanım hakkının tescili davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan ve mahkemece onaylanan kullanım hakkı tesisi hükmünün, boşanmanın fer'i hükmü sayılmayıp 4721 sayılı TMK'nın 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olmadığı ve davanın görevli ve yetkili mahkemede usulüne uygun olarak görüldüğü gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1420 E., 2022/2155 K.

DAVA TARİHİ : 17.08.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/500 E., 2022/411 K.

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı taşınmazın kullanım hakkının tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Bakırköy 9. Aile Mahkemesinin 2015/724 Esas, 2015/812 Karar sayılı ilamı ile davacı ve davalılardan Bülent'in anlaşmalı olarak boşanmalarını, mahkemenin aynen tasdikine karar verdiği protokolün 5 inci maddesinde bulunan "Zafer Mah. Gümüş Sok. N:14 D:6 Yenibosna/İstanbul adresindeki aile konutunun, ortak çocuk Selin Kayacan'ın annesi ile birlikte kaldığı takdirde ve Hamide Kayacan'ın evlenmemesi halinde, Hamide ve Selin Kayacan'ın kullanımında" kalacağının belirtildiğini, protokolün 7 nci maddesinde davalının, müvekkiline 40.000,00 TL ödemesine karar verildiğini, bu ödemenin yapılmadığını, müvekkilinin evden tahliye riski ile karşı karşıya kaldığını iddia ederek dava konusu boşanma protokolüne dayalı taşınmazın davacı ve ortak çocuk Selin adına kullanım hakkının tapuya tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının dayandığı protokolün hukuken geçerliliğinin olmadığını, taraflar evli olmadıkları için taşınmaza aile konutu şerhi konulamayacağını, müvekkilinin boşanma kararından sonra davacıya 40.000,00 TL tazminatı elden ödediğini, ancak davacının ikinci kez talep ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Bakırköy 9. Aile Mahkemesinde boşandıkları, sunulan anlaşma protokolünün mahkemece onaylandığı, tarafların mahkemece onaylanan anlaşmalı boşanma protokolünde bulunan düzenlemelerin ifasını her zaman talep etme haklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile anlaşmalı boşanma protokolünün 5. Maddesinde yer alan "Zafer Mah., Gümüş Sk., No:14 D:6 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL adresindeki aile konutunun, ortak çocuk Selin Kayacan'ın annesiyle birlikte kaldığı sürece ve Hamide Kayacan'ın evlenmemesi halinde, Hamide ve Selin Kayacan'ın kullanımında" kalacağına ilişkin düzenlemenin tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, harç eksikliği tamamlanmadan, görevsiz mahkemece karar verildiğini, dava konusunun zamanaşımına uğradığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu boşanmanın fer'i hükümlerinden olmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 178 inci maddesinde düzenlenen zamanaşımına tabi olmadığı, görev ile harç konusunda usule aykırılık olmadığı, tarafların iddia ve savunmaları, davacı ve davalılardan Bülent'in anlaşmalı olarak boşanmaları ile mahkemece onaylanarak kesinleşen ve taraflar için bağlayıcı olan protokol hükümleri, toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı taşınmazın kullanım hakkının tescili davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, Mahkemece onaylanan anlaşmalı boşanma protokolü ile taahhüt edilen edimin yerine getirilmesi için açılan davanın bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olup olmadığı, davanın görevli mahkemede görülüp görülmediği, harç eksikliği olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 178 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davanın niteliği gereği tarafların ortak çocuğu ...'ın dosyada taraf olmasının gerekli olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.