Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3272 E. 2024/580 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımı, tazminat taleplerinin kabulü ve miktarı ile velayet, nafaka ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerindeliğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1057 E., 2023/358 K.

DAVA TARİHİ : 01.08.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/490 E., 2022/111 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, evliliğin başında müvekkilinin altınlarını zorla alarak babasının kumar ve diğer borçlarını ödediğini, altınları geri ödemediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, fevri davranışlar sergilediğini, müvekkilini darp ettiğini, ev eşyalarını kırdığını, davalı erkek eşin alkol alışkanlığının olduğunu, buna bağlı olarak ve babasının borçları nedeniyle çevreye ve bankaya borçlandığını, eşin, evin ve çocukların ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, eş ve çocuklarına ilgisiz davrandığını, komşularıyla görüşmesine, piknik yapmasına izin vermediğini, sürekli tehdit ettiğini, evden kovduğunu, kadına saldırıp elinden zorla telefonu aldığını, aldattığını, sürekli hakaret ettiğini, aile sırlarını başkalarına anlattığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir, iştirak nafakası, kadın yararına 1.000,000 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile kadın yararına yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu kadının, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını,sürekli telefonla vakit geçirdiğini, eşine ve çocuklarına karşı görevlerini yerine getirmediğini, evi ile ilgilenmediğini, sık sık dışarıya çıkarak vaktini dışarıda geçirdiğini, sürekli hakaret ve ithamlarda bulunduğunu, küçük düşürdüğünü, beddua ettiğini, sürekli tehdit ettiğini, iftira atacağını söylediğini, sürekli boşanmak istediğini söylediğini, evin üzerine aile konutu şerhi koydurup evin tüm su elektrik, aboneliklerini iptal ettirerek evi terk ettiğini iddia ederek; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğunu iddia ederek kadının davasının reddine karşı davalarının kabulü ile, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine boşanma kararının kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan kadının hafif kusurlu, eşine şiddet uygulayan, tehdit eden, alkol kullanan, zaman zaman evine bakmakta ihmalkar davranan, eşini tehdit eden erkeğin ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadının eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve çalışmayan ve geliri olmayan kadın lehine yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu, çocukların yaşlarının küçük olduğu, anne bakım ve şefkatine muhtaç oldukları, tarafların ayrı yaşamaya başladıklarından beri annelerinin yanında kaldıkları, velâyetin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, 700,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, baba ile çocuklar arasında kararda düzenlendiği şekli ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir 400,00 TL iştirak nafakasına, davalı-davacı erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu, kadına yüklenen kusurun kadın tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda kadının az kusurlu olduğu, erkeğin ağır kusurlu olduğu, evliliğin devamında taraflar açısından her hangi bir yarar kalmadığı, asıl davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocukların ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak müşterek çocuklar için ayrı ayrı tedbir- iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, miktarlarının da yerinde olduğu, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tazminat taleplerinin kabulünde ve miktarında ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminatlar yönlerinden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin ve kusur belirlemesine bağlı olarak kadının boşanma davasının ve tazminat taleplerinin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.