Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3273 E. 2024/1582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zina nedeniyle açılan boşanma davasında, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, eksik tazminata hükmedilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2181 E., 2023/370 K.

DAVA TARİHİ : 16.04.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şuhut Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/68 E., 2021/100 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin 06.04.2019 tarihinde davalı kadının eve erkek alıp kendilerini uygunsuz vaziyette yakaladığını, üçüncü kişiyi evden kovduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 zina maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine karşı ilgisiz olduğunu, 14-15 yıldır yatağını ayırdığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının Abdülkadir Aşık isimli kişiyle ortak konutta cinsel ilişkiye girdiği, zinasının sabit olduğu, davalı kadının tam kusurlu olduğu erkek tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ve maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafakası taktir edilmemesini, karşı taraf lehine manevî tazminata hükmedilmesini ve kusur belirlenmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevî tazminat miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının Abdülkadir Aşık isimli kişiyle ortak konutta cinsel ilişkiye girdiği, zinasının sabit olduğu, zinaya dayalı boşanma davasının kabulünde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, kadının kusur belirlenmesine yönelik istinafının reddedildiği, manevî tazminat taktiri isabetli ancak miktarının düşük olduğu, erkek faiz talebinde bulunmasına rağmen faize hükmedilmemesinin doğru görülmediği, kadının zinası sabit ise de, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi isabetli görülmediğinden kadının tedbir nafakasına, erkeğin manevî tazminatın miktarı ve faiz talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkek yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminat miktarı ve tedbir nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, manevî tazminat, tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkeğin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında erkek yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.İlk Derece Mahkemesi kararının (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.