Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3274 E. 2024/1331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadına gönderdiği ihtar ile önceki olayları affettiği ve yeni bir olay da meydana gelmediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak kusurlu bir davranışın ispat edilemediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/611 E., 2023/222 K.

DAVA TARİHİ : 15.06.2021

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mardin Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/351 E., 2022/168 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1998 yılından beri evli olup 6 ortak çocuklarının olduğunu, davalı tarafın Gaziantep ilinde bulunan ortak çocuğu ziyaret edeceğinden bahisle 2012 yılında Gaziantep iline gittiğini, müvekkilinin 2012 yılından beri kendisini ikna edip ortak konuta geri

döndürmeye çalışmasına rağmen davalının ortak konuta dönmediğini, terk nedeniyle boşanmaya hükmedilmesi gerektiğini, öncelikle terke dayalı boşanma davasının kabulüne aksi halde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı kadının haklı bir sebep yokken davacı ile aynı konutta yaşamadığı, ayrılık süresince tarafları barıştırmak isteyen tanıklara da haklı bir sebebinin olduğu yönünde beyanının olmadığı,evlilik birliği içerisinde eşlerin birlikte yaşaması gerektiği,evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında haklı bir sebep olmadan ayrılmasının sebep olduğu, dosyada dinlenen tanık anlatımlarından bu durumun davalı için keyfi olduğu,evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davalı kadının tam kusurlu olduğu erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, terk nedenine dayalı davanın reddine, ortak çocuk Sefanur Kabak'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarına karşı beyanda bulunmak için süre verilmeden karar verildiğini, sözlü yargılamaya geçilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kabul kararının kaldırılmasına karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin 29.04.2021 tarihinde eşine eve dön ihtarı gönderdiği, bu durumun erkek tarafından ihtar tarihinden önceki olayların affedildiğini, en azından hoşgörüyle karşılandığını gösterdiği, ihtardan sonra da yeni bir olayın gerçekleşmediği, ihtar isteğinden önceki olaylardan dolayı artık davalı kadına kusur isnadı yapılamayacağı, bu durumda tarafların boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışının ispat edilemediği anlaşılmakla davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı boşanma davasının reddi gerekirken hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, terk hukuki sebebine dayalı açılan davada verilen ret kararı istinaf edilmeden kesinleştiğinden, bu yönden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, evi terkettiğini belirterek kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.