Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3276 E. 2024/578 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve miktarlarının yerindeliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazlarını karşılayacak nitelikte olmadığı değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2332 E., 2023/83 K.

DAVA TARİHİ : 30.09.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/328 E., 2021/163 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden yeniden hüküm tesisine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının "sen kocasın sen bana bakacaksın" diyerek çalışmadığını, geceleri çok geç saatte yattığını, sabahları kahvaltı hazırlamadığını, cinsel ilişkiden kaçtığını, erkek eşin ailesi geldiğinde surat astığını, huzursuz davrandığını, küfür ve hakaret ettiğini, kadının davranışlarının affedilmeyecek boyutta olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı erkeğin iddialarının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin cinsel şiddet uyguladığını, müvekkilini boşanma davası açmaya zorladığını, müvekkilinin ailesine karşı "utanmaz, ne yüzle geldin, eve gelip iyice yerleştiniz" şeklinde sözler söylediğini, erkek eşin sürekli aşağılayıcı sözler söylediğini, müvekkilinin baskı ve aşağılanmaya maruz kaldığını, şiddete eğilimli olduğunu ve fiziksel şiddet uyguladığını, ev eşyalarına ve eve zarar verdiğini, müvekkiline karşı aşırı ilgisiz olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklardan her biri yararına aylık 1.000,00 TLiştirak nafakasına kadın yararına aylık 750.00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin, erkek eşe duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı, erkek eşin ise kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tarafların eşit kusurlu sayıldıkları, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu eşit kusurlu taraflar hakkında tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle tazminat taleplerinin ve eşya ve şahsi eşyanın iadesi talepli davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen tazminat talepleri ile iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası, iştirak nafakasının miktarı ile kadın lehine belirlenen tedbir-yoksulluk nafakasının miktarı ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eşine fiziksel şiddet uygulayan, başka bir kadın ile çok sayıda telefon görüşmesi yapmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunan erkek ile eşine aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler sarfeden kadının eylemleri neticesinde evlilik birliği temelinden sarsılmış olup, bu sonuca ulaşılmasında erkek eşin, kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu, Mahkemece evlilik birliğinin sarsıldığı belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesi isabetli ise de, karar gerekçesinin hatalı olduğundan gerekçenin düzeltilmesine, kadın lehine karşı dava yönünden iki ayrı vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğundan kararın bu yönüyle düzeltilmesine, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumları ile, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetli ise de, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı az olduğu, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının da az olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile erkek vekilinin vekâlet ücretine, kadın vekilinin kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı ile reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle çocuk lehine aylık 750,00 TL iştirak nafakasına kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, karşı davada vekâlet ücretine yönelik B-12 bendin hükümden çıkarılmasına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İstinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek kadının ağır kusurlu olması nedeniyle kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulünün doğru olmadığını beyan ederek kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili katılma talepli temyiz dilekçesinde özetle; İstinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek erkeğin davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, nafakaların ve tazminatların az olduğu belirtilerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin ve kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminat ve nafakaların miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.