Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3277 E. 2024/573 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının manevi tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2507 E., 2023/391 K.

DAVA TARİHİ : 24.11.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/554 E., 2021/399 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, evlendikten hemen sonra ortak konuta gece geç saatlerde gelmeye başladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, ekmek almak için dahi para bırakmadığını, sonrasında da ortak konutu terk ederek bir daha geri dönmediğini, bu süre zarfında davalı erkeğe ulaşamadığını ve bu bekleyişin 8 yıla yaklaştığını, davalının evine dönmediğini, evliliklerinden beklenen menfaat kalmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacıyla 8 yıldır bir beraberliklerinin bulunmadığını, sadece 2 ay gibi bir beraberliklerinin olduğunu, kadının imam nikahlı olarak başkasıyla yaşadığını, kendisinin de boşanmak istediğini ancak nafaka ve tazminat ödeyemeyeceğini çünkü kadının ağır kusurlu olduğunu beyan ederek boşanmanın fer'ilerinin reddine karar verilmesine

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, uzun zaman önce evi terk ettiği ve eve geri dönmediği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde, erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının çalıştığı ve geliri olduğundan, tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 13.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanma sebebiyle manevî tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerektiği, erkek eşin boşanmaya neden olan kusuru kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemeyeceğinden, manevî tazminata hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kadın yararına hükmedilen manevî tazminat yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın eşin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiş, davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek; reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının manevî tazminat talebinin reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.