"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/419 E., 2023/77 K.
DAVA TARİHİ : 18.08.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/717 E., 2022/21 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, eviyle, eşiyle ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, evi terkettiğini, davalı tarafın evlilik birliği boyunca asabi ve geçimsiz tutumunu evliliklerinde zaman zaman geçimsizliğe yol açtığını, yerine göre de bu geçimsizliğin fiziksel ve psikolojik şiddete dönüştüğünü bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00 TL ve ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminat ile 150.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşini ve çocuklarını sevdiğini, dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, eşi ve çocuklarına çok değer verdiğini ve üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini, eşine ve çocuklarına fiziksel şiddet uygulamadığını beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının evlilik birliği süresince düzenli bir işte çalışmadığı, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacıyı ve ortak çocukları darp ettiği, davacıyı ve ortak çocukları evden kovduğu, davalının ilk eşinden olan oğlunu çağırıp davacı ve çocukları otogara bırakmasını istediği, o tarihten beri tarafların ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Halime, Meryem ve Muhammed Halim'in velâyetlerinin davacı anneye verilerek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür yaratmamak kaydıyla aylık 200,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı için dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür yaratmamak kaydıyla aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, kişisel ilişkinin kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerektiği, tedbir nafakası miktarının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak yoksulluk, iştirak nafakası ve tazminatların az olduğu,bu konularda kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar vermek gerektiği,somut olayda; davacı kadının, davalı erkeğin ortak çocuklarına yönelik olumsuz tavır ve davranışlarının bulunduğunu beyan ettiği, Bismil Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/3590 soruşturma sayılı dosyasında bu hususta soruşturma yapıldığı ve şüpheli erkek hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, eldeki dosya kapsamında ise mahkeme huzurunda pedagog eşliğinde alınan çocukların beyanlarında bu yöndeki iddiaları doğruladıkları görülmekle, çocukların huzurunun davalı baba ile kişisel ilişki nedeniyle ciddi olarak tehlikeye gireceği ve çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuklarının üstün yararına uygun olmadığının anlaşıldığı, bu itibarla Mahkeme tarafından çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişki kurulmasının doğru görülmediği, davacı kadın vekilinin iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlara ve kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, ortak çocuklar ... ve .... yararına ayrı ayrı aylık 400,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verildiği, davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.