"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1186 E., 2022/2486 K.
DAVA TARİHİ : 30.10.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/313 E., 2021/141 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline sürekli olarak psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin darp nedeniyle kadın sığınma evine sığındığını, davalının asabi ve geçimsiz bir kişiliğinin olduğunu, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; sürekli eşi ve çocukları için çalıştığını, eşine ve çocuklarına çok önem verdiğini, 3 çocuğunu da okuttuğunu darp raporlarını kabul etmediğini, bütün kazandığı parasının ailesine harcadığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tarafça dosyaya usulünce ve süresinde dava dilekçesinde ileri sürdüğü maddî vakıaları ispat için delil sunmadığı, dosya kapsamına göre davalı erkeğin kusurlu bir davranışının ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, yerel mahkemenin eksik ve yetersiz inceleme sonucunda karar verdiğini, müvekkilinin dava tarihinden önceki dönemden başlayarak hayatını kadın sığınma evinde idame ettirdiğini, 2 yılı ... süredir müvekkilinin ortak çocuklarla irtibatı bulunmadığını, tarafların yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, müvekkilinin bulunduğu özel durum nedeniyle tanık dinletmesinin mümkün olmadığını, dosya içerisinde birçok somut delil olduğunu, müvekkiline ait darp ve cebir raporlarının yeterli delil olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının delil olarak darp raporları, tanık beyanları, fotoğraf ve bilirkişi incelemesine dayandığı, mahkemece verilen kesin süre içinde tanıklarını bildirmediği, sonraki celsede de hazır etmediğinden tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş ise de, delil olarak dayandığı doktor raporları dosya arasına alınmış ve 08.07.2019 tarihli raporda aile içi şiddet nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şeklinde yaralandığına ilişkin rapor tanzim olunduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davacı kadına fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle tam kusurlu olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasayla aykırı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kendisinin evliliği devam ettirmek istediğini, eşini sevdiğini, evlilikte kendisinin kusurlu olmadığını, davanın kabulü kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının, boşanma davasının şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 166 ıncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.