"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2968 E., 2022/3177 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/540 E., 2022/197 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin merhametsiz, sevgisiz, saygısız tavırları olduğunu, evine, eşine ve çocuğuna ilgisiz olduğunu, maaşını ne yaptığını bilmediklerini, evin ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, sevgi ve saygı göstermeksizin aynı ev içerisinde iki yabancı gibi yaşadıklarını, müvekkilini çoğu zaman aşağıladığını, "sabahtan akşama kadar yatıyorsun, dizi izliyorsun, zayıflamazsan seni boşayacağım" diyerek rencide ettiğini, ameliyatları ve hastalıkları ile ilgilenmediğini, müvekkiline ayrılırsan intihar ederim diyerek ayrılmaması hususunda tehdit ettiğini, ortak çocuğa fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığınıı, müvekkilinin fedakarlıklarına rağmen davalı erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini ve davacı kadını sürekli para kaynağı olarak gördüğünü, taraflar arasında fiili bir aile birliği kalmadığını beyan ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin erkeğe yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, müvekkilinin emekli olduğunu, oğlu ile yaşadığını, emekli maaşından kredi ödediğini, evin fatura giderleri ve diğer masraflarıyla birlikte oğlunun hayli yüksek olan eğitim masraflarını ödediğini, müvekkilinin geçim aczi içinde olduğunu, davalının kendisine desteğinin bulunmadığını, bu sebeple dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, kararın kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak devamını talep ettiklerini, davalının müvekkili kusurluymuş gibi tazminat istemesinin yasaya aykırı olduğunu, davalının kendisinin kusurlu olduğunu beyan ederek davalarının tüm talepleri ile birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadını, inciten ve ... tutum ve davranışlarda bulunmadığını aksine kendisinin kötü muamele ve ağır küfürlere maruz kaldığını, davacının sürekli ayrılmak istediğini söylediğini, müvekkilinin covit hastalığına yakalandığında kadının ve oğlunun müvekkilini suçladıklarını, psikolojik olarak baskı uyguladıklarını, müvekkilinin geçirdiği öldürücü etkisi fazla olan bir hastalığa yakalanmanın üzüntü ve ölüm korkusu karşısında ailesinin sergilediği tutum ve davranışları nedeniyle psikolojik travmaya soktuğunu, yine de müvekkilinin ailesine olan bağlılığı ve sevgisi sayesinde ayakta durduğunu, beyan ederek açılan davanın reddini, boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı kadın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve geç saatlerde geldiği ve telefonla olağanın dışında uğraştığı, evini ve ailesini ihmal ettiği, ailesine yeterli sevgi, ilgi ve özeni göstermediği, eşine pezevenk diyerek hakaret ettiği ve şişman diyerek aşağıladığı, sorumluluk sahibi olmadığı ve birliğin giderlerine katılma konusunda gerekli özeni göstermediği, eşinden gizli bir şekilde kredi çekip şirket kurmak ve başka kadınlarla yazışmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, tüm bu nedenlerle evlilik birlikteliğinin erkeğin tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı gerekçesiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, boşanma ile birlikte mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen davacı kadın lehine 25.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin tespit edilen kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden 25.000,00 manevî tazminata, kadının emekli olduğu, sabit ve devamlı gelir sahibi olduğu yoksulluğa düşmeyeceğinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının, tedbir nafakasının reddi yönünden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın tümü yönünden mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı kadın ve davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazlar ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün, kadın lehine tazminatlara karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 4721 sayılı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.