Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3291 E. 2024/390 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanmaya, velayetin anneye verilmesine, nafaka ve tazminatlara hükmettiği karar usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/571 E., 2023/164 K.

DAVA TARİHİ : 11.03.2020

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İdil Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/367 E., 2022/5 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sinkaflı küfürler ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve ailesini ölümle tehdit ettiğini, kadının kız çocuk doğurmasını bahane ederek fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenle iki hamileliğin düşük ile sonuçlandığını, evliliğin başından beri başka kadınlar ile aldattığını, kadının yanında başka bir kadına evlenme teklif ettiğini, kadının yokluğunu fırsat bilerek kuma getirdiğini, kadının kız kardeşini kendi kardeşine isteme konusunda kadına baskı yaptığını, kadının ailesinin bunu kesin bir dille reddettiğini, bunun üzerine kadına fiziksel şiddet uygulayıp evden kovduğunu, kadının bu nedenle baba evine gittiğini, büyüklerin araya girmesi ve erkeğin de sözler vermesi ile kadının geri döndüğünü, döndükten sonra erkeğin daha kötü davrandığını, 6 yıl boyunca kadının ailesi ile görüşmesini yasakladığını, erkeğin aşırı cimri olduğunu, evin, kadının ve çocukların en basit ihtiyaçlarını bile karşılamadığını, her yaz ortak çocukları mevsimlik işçi ve çoban olarak çalıştırdığını, kız çocukları evlendirip başlık parasını alma ya da kuma getirip kız çocukları berder olarak vereceği yönünde söylemlerde bulunduğunu, erkeğin kadına uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddetin aynısını çocuklara da uyguladığını, defalarca küfür ederek çocukları dövdüğünü, en son ortak çocuk ...'ı evlendirmek istediğini, çocuk istemediğinde de fiziksel şiddet uyguladığını, kadın ve ...'ın suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturma açıldığını, kadın ve çocukların ailesinin yanına gittiklerini ve erkeğin arayıp sormadığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 250.00 TL 'den toplam 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00TL maddîve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının evden ayrılarak şikayette bulunduğu gün taraflar arasında hiçbir tartışmanın olmadığını, kadının ailesi ile erkeğin alacak verecek meselesi nedeniyle aralarının açıldığını, kadının ailesinin bu nedenle erkeğe tavır alarak aile içine karıştıklarını, kadının eğitim durumu ve bir mesleğinin olmayışı değerlendirildiğinde 8 çocuğa bakabilmesinin mümkün olmadığını, erkeğin çocuklarına olan düşkünlüğü nedeniyle ailenin dağılmasını istemediğini belirterek davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, onlara hakaret ettiği, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediği, erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, ortak çocukların iradeleri, babalarından şiddet gördüklerini beyan etmeleri ve dosyadaki raporlar değerlendirildiğinde ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesine göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu gerekçesi ile erkeğin tüm istinaf taleplerinin reddine, kadının yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddîve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, velâyetleri anneye bırakılan her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500.00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddîve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarlarının günümüz ekonomik koşullarına göre düşük kaldığını, kadının gelirinin bulunmadığını belirterek hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanıkların görgüye dayalı beyanda bulunmadıklarını, erkeğin kusuru bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, velâyet kararı verilirken ortak çocukların beyanlarının alınmadığını, velâyetlerin babaya verilmesi gerektiğini, erkeğin ekonomik durumunun hükmedilen toplam nafaka ile tazminatları karşılamaya yetmeyeceğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat, ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakaları verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyete ilişkin kararın çocukların üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Beylet'e yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Ebuzeyit'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.