Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3301 E. 2023/6426 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dosya kapsamına göre yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/96 E., 2023/205 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/584 E., 2022/510 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Davalı kadın, 22.06.2023 havale tarihli dilekçesi ile davanın kabulü, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlara yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir.

Bu durumda, davalı kadının davanın kabulü, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminata yönelik temyiz başvurusunun feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekir.

Davalı kadın vekilinin yoksulluk nafakası miktarına dair temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğe baskıcı, aşağılayıcı davrandığı, arkadaşlarıyla görüşmesini istemediği, küfür ve hakaret ettiği, her fırsatta evden kovduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, eşinin sürekli iddia oynadığını, kök ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kendisinden çocuk istemediğini belirttiğini, borçlandığı, evin giderlerini karşılamadığı, sürekli telefon ve televizyon başında olduğu, kendisinin ziynetlerini istediği vermeyince de tartışma çıkarttığı, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek davanın reddini, aksi takdirde kadın yararına aylık 1000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile nafakaların her yıl ÜFE artış oranında arttırılmasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminatakarar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşinden altınları istediği, eşi altınları vermeyince de tartışma çıkardığı, eşine hakaret ettiği, ailesinin evliliklerine müdahalesine karşı çıkmadığı, sanal alemde çok zaman geçirdiği, iddia isimli bahis oyununu oynadığı, borçlandığı, aile ekonomisine zarar verdiği, evinin giderlerini karşılamadığı ve her tartışma sonrasında eşinin babasını arayıp "gel kızını al" dediği, davalı kadının ise; eşinin arkadaşlarıyla görüşmesini istemediği, arkadaşlarıyla dışarı çıktığında sürekli eşini aramak suretiyle rahatsız ettiği ve eşine hakaret ettiği, sabit görülen eylemler nedeniyle evliliğin çekilmez hale gelmesinde davacı erkeğin daha fazla kusurlu, davalı kadının ise az kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, 07.11.2017 tarihli olaydan sonra tarafların tekrar bir araya gelmeleri ve birlikte yaşamaya devam etmeleri nedeniyle bu tarihten önceki olayların affedildiği, en azından hoş görü ile karşılandığı, davalı kadının boşanma davasından sonrada aynı evde aile olarak yaşama ve affetme iddiasının ise ispat edilemediği, kadının bankada asgari ücretle sözleşmeli personel olarak çalıştığı bu durumun kendisini yoksulluğa düşmekten kurtarmayacağı gerekçeleriyle davacının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata

karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti, yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur tespiti, nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin yerinde olduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, dikkate alındığında davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve hükmedilen tazminat miktarlarının yerinde olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin ve miktarının hakkaniyete uygun olduğu belirtilerek tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur tespiti, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın, 22.06.2023 havale tarihli dilekçesi ile davanın kabulü, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlara yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı kadının davanın kabulü, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlara dair temyizden feragatı nedeniyle bu talepler yönünden temyiz başvurusunun REDDİNE,

2.Davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...