"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1032 E., 2022/1935 K.
DAVA TARİHİ : 15.06.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/330 E., 2022/191 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkından hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını mahkemece velâyeti olmayan ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlendiğini, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2019/3378 Esas ve 2019/6748 Karar sayılı kararı ile tarafların aynı ilde ikamet ettikleri dikkate alınarak yatılı olarak kişisel ilişkinin kurulduğunu, davalının çocuğunu görmeye gelmediğini, bir senelik süre zarfında çocuğu sadece iki defa yatılı olarak aldığını, kış aylarına denk geldiği bu sürede çocuğu sobası dahi yanmayan, kime ait olduğu belli olmayan bir eve götürdüğünü, davalı tarafın sabit bir ikametgahının olmaması nedeniyle müşterek çocuğu götürebileceği belli adresinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davalıya yatılı olarak tesis edilmiş olan şahsi ilişkinin 1-31 Temmuz 2020 tarihleri arasında kısıtlanarak günlük şahsi ilişkiye dönüştürülmesini, pandemi süreci, davalının belirli bir adresinin bulunmaması ve çocuğun nafakalarını düzenli olarak ödememesi nedeniyle kişisel ilişkinin günlük olarak kurulmasını dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekiline dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
2. Davalı vekilinin 01.01.2020 havale tarihli dilekçesinde, mahkemece verilen 30.06.2020 tarihli ara karardan mahkemenin dönmesini ve Temmuz ayı boyunca yatılı olarak şahsi kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; babanın çocukla kurulan kişisel ilişki düzenlemesindeki görüşmelerini, hafta sonu ve Şubat tatilindeki görüşmelerinde Erzincan'da bulunan baba evine, yaz tatilindeki görüşmelerinde ise ...'daki evine götürdüğü, babanın her yaz çocuğu ile görüşmediği, yatılı ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek şekilde çocuğun babasının evinde kalmadığı, yazın bir aylık zaman diliminde bu ortamda kalmasının çocuğu olumsuz etkilemediği, annenin duruşmadaki anlatımlarından babanın çocukla görüşme zamanlarını düzgün kullanmadığından davalıya ders vermek amaçlı bu davanın açıldığı, çocuğun da bu yönde etki altında bırakıldığı izlenimi edinildiğinden; babanın zaten gerektiği kadar kullanmadığı bu hakkını bir de mahkeme kararı ile kısıtlamanın baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yetersiz düzenlenmesi sonucunu doğuracağı ve çocuğun kişisel gelişiminin bu bağlamda olumsuz etkileneceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının yaşamış olduğu ... ilinde yaşam koşulları göz önüne alındığında müşterek çocuğun baba ile yatılı kalmasının uygun olmayacağını bunun Mahkemece alınan sosyal inceleme raporu ile de sabit olduğunu, Mahkemece hüküm kurulurken müvekkili tarafından davalıya ders verme amacı ile işbu davanın açıldığı kanaatine varıldığını, oysa işbu davayı açma nedenlerinin müşterek çocuğun yaşamına dair uygun koşullar sağlanması olduğunu ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı olarak verilen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı babanın yatılı olarak tesis edilen kişisel ilişki döneminde müşterek çocuğu ile vakit geçirmesine imkan verecek nitelikte ev imkanı sağlamadığı, dükkanında veya başkalarına ait evlerde yatılı kalma imkanı sağladığı, gündüzleri kasada bulundurduğu anlaşıldığından idrak çağındaki çocuğun görüşüne önem verilerek ve görüşünün aksine karar verilmesini gerektirir üstün yararı bulunmadığından müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanması gerektiği gerekçesiyle,davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak , davanın kabulü ile "Velayeti davacı annede bulunan müşterek çocuğun eğitim durumu ile seyahat kolaylığı göz önünde bulundurularak; her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 09.00'den akşam saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, resmi milli bayramlarda saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, yarıyıl tatillerinin 7 inci ilâ 13 üncü günleri sabah saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, her yılın Temmuz ayının 1 inci ilâ 15 inci günü saat 09.00'dan akşam saat 18.00'e kadar, müşterek çocuk 16/07/2013 doğumlu ... ... ile davalı baba arasında yatılı olmamak üzere kişisel ilişki tesisine" şeklinde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin vicdani kanaatinin yok edilerek duruşma yapılmadan verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin birkaç kez telefona çıkmaması nedeniyle çocukla ilgilenmediği düşüncesiyle davacı tarafından dava açıldığını, müşterek çocuğun da annenin etkisinde kalarak babası aleyhine cümleler kurduğunu, çocuğun erkek çocuğu olması nedeniyle baba ile ilişkilerinde yatılı olarak düzenleme yapılmasının önem arz ettiğini beyan ederek çocuğun menfaatine uygun olarak düzenleme yapılması için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlenmesinin yerinde olup olmadığı ve baba ile ortak çocuk arasında boşanma ilamı ile tesis edilmiş olan kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesi veya kısıtlanmasını gerektiren olguların bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 182 nci, 183 üncü 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 3 üncü maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 1 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır.
2.Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür.
3.Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler oluşur ise kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.
4.Somut olayda; 16.07.2013 doğumlu ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması şartları oluşmadığı gibi kısıtlamanın çocuğun üstün yararına olduğu olgusunun da oluşmadığı, çocuğun görüşünün üstün yararına aykırı olmamak kaydıyla dikkate alınabileceği, bu itibarla davanın kabulü şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.