Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3349 E. 2024/550 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin kusurunun bulunup bulunmadığı ve kadının boşanma davasının kabulü için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/77 E., 2023/241 K.

DAVA TARİHİ : 12.02.2020

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/595 E., 2021/705 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 29 yıllık evli olduklarını, davalının düşüncesiz, bencil, kaba, sorumsuz, eziyetçi bir yapıya sahip olduğunu, cinsel şiddet uyguladığını, kumar ve şans oyunları oynadığını, ailesine kuruş para ayırmadığını, sürekli borç yaptığını, temizliğine ve öz bakımına dikkat etmediğini, eş ve çocuklarını tehdit ettiğini, fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet gördüğünü ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'un velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından daha önce açılan Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi'nin 2016/732 Esas sayılı dosyasında görülen boşanma davasının kusurunun ispatlanmadığından bahisle reddedildiğini, reddedilen boşanma davasından sonra fiili birlikteliklerinin olmadığını, taraflara isnat edilecek kusurunun bulunmadığını, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, kaza geçirdiğinde ilgilenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşini ve çocukları darp ettiğini, sinkaflı sözler ile hakaret ettiğini, öldürmekle tehdit ettiğini, ortak ev ile aile bireylerinin ihtiyaçlarını karşılamayarak ve şans oyunlarıyla ilgilenerek birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık yargılamada takdir edilen 500,00 TL nafakanın karar tarihinden itibaren 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yargılamada takdir edilen 750,00 TL nafakanın karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın ve fer'îlerinin kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından daha önce 22.07.2016 tarihinde açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının Ankara Batı 2. Aile Mahkemesinin 2016/732 Esas sırasında görüldüğünü, yargılamada davalı erkeğin kusurlu bir hareketinin ispatlanamadığını, davanın reddine karar verildiğini, verilen karara karşı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, bu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmaması üzerine İlk Derece Mahkemesinin kararının 09.09.2021 tarihinde kesinleştiğini, eldeki davanın 04.03.2020 tarihinde açıldığını, tarafların ilk boşanma dava tarihinden itibaren bir araya gelmediklerini, boşanma davasının reddi nedeniyle, ilk boşanma davasının açılmasından önceki olaylara dayalı olarak davalı erkeğe bir kusur yüklenemeyeceğini, ilk davanın açılmasından sonra bu dava tarihine kadar tarafların biraraya geldiklerinin iddia edilmediğini, fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddî olayın da varlığının kanıtlanamadığını, erkeğe kusur yüklenemeyeceğini ve davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacının ispatlanamayan davasının reddine, kadının iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, çocuğun geçici velâyetinin ayrılık süresince davacı annesine verilmesine, çocuk Esmanur için karar tarihinden itibaren aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına ve davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.