Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3354 E. 2023/6505 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kimin kusurlu olduğu ve fer'i taleplerin hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak nitelikte geçimsizlik bulunduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu, davacı-davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü gerektiği gerekçesiyle boşanmaya ve fer'i taleplerin kabulüne karar verilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/330 E., 2023/324 K.

...

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/686 E., 2021/697 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, sürekli kavga ve huzursuzluk yarattığını, bağırdığını, saygı göstermediğini, müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, onur kırıcı sözler söylediğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evin temizliği ve düzeniyle ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, yapılan yemeklerin haftada 3-4 kez yendiğini, yemek yapmadığı zamanlarda dışarıdan sipariş verildiğini, sürekli tartışma çıkardığını, bu tartışmalar neticesinde taraflar arasında cinsel soğukluk olduğunu, davalı-davacının yatakları ayırdığını, sevmediğini söyleyerek aynı yatakta yatmadığını, çalıştığı halde eve destek olmadığını, kazandığı parayı kendi ailesine gönderdiğini, "benim param, karışamazsın" dediğini, iki yıl yurt dışında kaldığını, kadının istekleri yüzünden maddî sıkıntıya düştüklerini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ... erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, her iki tarafın da ikinci evliliği olduğunu, erkek eşin, sürekli hakaret ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını,eve geç gelmeye başladığını, sürekli telefon ve internet ile ilgilendiğini, giyimine ve kuşamına özen göstermeye başladığını, müvekkili ile ilgilenmediğini, müvekkilinin oğlunun gönderdiği paralar ile ihtiyaçlarını karşıladığını iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile ve hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakası ile 20.000,00 maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve karşı dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının, ... eşine hakaret ettiği, en son olarak ortak haneden gittiği, kadın eşin tanık ve delil bildirmediği, cevap ve karşı dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddialarını, erkeğin kusurundan kaynaklı geçimsizliğin bulunduğunu ispat edemediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın hakkında yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; kadının karşı davasının reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulünü gerektirecek bir kusuru bulunmadığını, tanıkların taraflı ve yönlendirilmiş beyanları ile karar verildiğini, müvekkilinin çalışmadığını oğlunun yardımları ile geçimini sağladığı, Türkçe'yi az bildiği için arkadaşının olmadığını, tanık gösterememesinin sebebinin de bu olduğunu, kusurunun olmadığını belirterek tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın fer'îleri ile birlikte reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu, gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin kabulünün, kadının davasının reddinin, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...