"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/262 E., 2022/1186 K.
DAVACI- DAVALI : ... vekili Avukat ...
DAVALI- DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/170 E., 2021/1503 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap-karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ve ailesinin kadını aşağıladığını, evden çıkmasına izin vermediğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadına hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, 2019 yılında evden kovduğunu ve çocuğu göstermediğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir-yoksulluk nakafasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Ziynet alacağı davasına yönelik talebi hakkında İlk Derece Mahkemesi tarafından tefrik kararı verilmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğin ailesini sevmediğini, kadının ev işi yapmadığını, doğumdan itibaren cinsel birliktelikten kaçındığını, çocukla ilgilenmediğini, sürekli telefon ve bilgisayarla ilgilendiğini, terk edip karakola şikayet ettiğini iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı- karşı davalı kadın tanıklarının iddia edilen olaylar ile ilgili görgüye dayalı tanıklıklarının olmadığı, kadının, erkeği şikayeti sonucunda başlatılan soruşturma sonucunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/72137 soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiği, basit yaralama suçu nedeniyle açılan dava sonucunda Diyarbakır 8. ASCM'nin 2019/762 Esas, 2020/494 Karar sayılı kararı ile erkeğin beraatine karar verildiği, kadının iddialarını ispatlayamadığı, kadının sık sık evi terk edip babasının evine gittiği, erkeğe ve ailesine "ben sizi istemiyorum" dediği, çocuğu ile yeterince ilgilenmediği, evde yemek ve temizlik yapmadığı, evlilik birliğinin tarafına yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, boşanmaya neden olay olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe atfı kabil bir kusur bulunmadığı, ortak çocuğun halen davalı babanın yanında kaldığı, kendisi ile babası, halası ve babaannesinin ilgilendiği ve her türlü ihtiyaçlarının bu kişiler tarafından sağlandığı, dosya arasında bulunan sosyal inceleme raporuna göre çocuğun baba yanında ihmal edilmediği, yaşadığı evin çocuğun gelişimi açısından uygun olduğu, çocuk her ne kadar babaya oranla anneye daha fazla ihtiyaç duyduğu yaş diliminde olsa da, kadının yaşadığı evin çocuğun gelişimi için yeterli şartları sağlamadığı, tanık beyanlarına göre de annenin çocuk ile yeterince ilgilenmediği, çocuğun alıştığı ortamda kalmasının menfaatine daha uygun olacağı gerekçesi ile asıl davanın reddine, ziynet alacağı davası tefrik edildiğinden bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, velâyet düzenlemesi, tedbir nafakasının kaldırılması, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının iddialarını ispatlayamadığı, erkeğe atfı mümkün bir kusur bulunmadığı, buna karşılık kadının sık sık müşterek konutu terk ettiği, erkeği ve erkeğin ailesini istemediğini dile getirdiği, ortak çocuk ile yeterince ilgilenmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği bu suretle boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunun tespitinin usul ve kanuna uygun olduğu, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarının birbirine denk oluşu, kadının tekstil atelyesinde asgari ücret karşılığı çalıştığı, ihtiyacının bulunmadığı dikkate alındığında Mahkemece kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, tam kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı, erkeğin boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri dikkate alındığında erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat takdirinin isabetli ve miktarının hakkaniyete uygun olduğu sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun tarafların ayrılıkları sürecinde baba yanında kaldığı, hala ve babaanne tarafından bakımının yapıldığı, uzman tarafından kadının ev koşulları incelendiğinde, şartların çocuk için yetersiz olduğu, kadının çalıştığı saatlerde evdeki bireylerin çocuğun bakımı noktasında zorluk yaşayabileceği yönündeki kanaati, annenin çocuğa karşı ilgisiz oluşu, çocuğun baba yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde delil bulunmadığı anlaşılmakla davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, velâyet düzenlemesi, tedbir nafakasının kaldırılması, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilem şartlarının mevcut olup olmadığı, tedbir nafakasının kaldırılmasının yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi. 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...