Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3360 E. 2023/6473 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kadının kısıtlı olması nedeniyle, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında kusurun belirlenip belirlenemeyeceği, davanın reddinin ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarında bir hata tespit edilemediğinden, davacı erkeğin temyiz talebi reddedilerek, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3359 E., 2023/215 K.

...

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/167 E., 2022/28 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili ve katılma yoluyla davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sürekli evi terk edip gittiğini, nereye gittiğinin belli olmadığını, en son çocuğu ve ziynetleri de alıp gittiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, sürekli hakaret ettiğini, en son çocuğu da alıp gittiğini belirterek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 3.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası açtığı, davalı kadının boşanmayı istediği, yanı sıra maddî taleplerinin bulunduğu, dava devam ederken her iki tarafın da vesayet altına alınıp alınmaması konusunda ilgili Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulduğu, davacı erkek için yapılan ihbar sonucunda Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.11.2020 tarih ve 2020/1231 Esas 2020/1396 karar sayılı ilamı ile davacı erkeğe vasi tayini gerekmediğinin tespit edildiği, davalı kadın için yapılan vasi ihbarı sonucunda Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.02.2021 tarih ve 2020/255 Esas 2021/54 Karar sayılı ilamı ile davalı kadının kısıtlanmasına karar verildiği, annesinin kendisine veli olarak atandığı, ilgili kararın 06.04.2021 tarihinde kesinleştiği, buna göre akıl hastalığı bulunduğu tespit edilen davalı kadının davranışlarının iradi olamayacağı, iradi davranıştan söz edilemeyeceği için davalı kadına davranışları nedeniyle kusur yüklenemeyeceği, davacı erkeğin akıl hastalığı nedenine dayalı açılmış boşanma davasının bulunmadığı, bu nedenle evlililik birliğinin temelinden sarsılması nedenine daylı boşanma kararı verilemeyeceği anlaşıldığından boşanma davasının reddine, ortak haneden ayrılıp ailesi ile yaşayan davalı kadın yararına uygun tedbir nafakasına hükmedilmesine, davalı kadının kısıtlı olması ve alınan son sosyal inceleme raporuna göre ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin uygun olduğunun belirtilmesine göre ortak çocuğun geçici velâyetinin tedbiren davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak; davanın reddine, davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına geçici velâyetin babaya verilerek, anne ile tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, davalı lehine maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ile katılma yoluyla davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın reddi, tedbir nafakası ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmaya karar verilmemesi, kadının vesayet altına alınmasına dair hükmün kaldırıldığı bu nedenle kusur tespitinin yapılması gerektiği, geçici velâyet düzenlemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi, tedbir nafakası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında; geçimsizliğe neden olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, davalı kadına kusur izafe edilip edilemeyeceği, davanın reddi ve kadın yararına tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ile kadın yararına vekâlet ücreti takdirine gerek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci maddesi, 4 ücü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci

fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...