Logo

2. Hukuk Dairesi2023/335 E. 2023/2871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında tarafların boşanmalarına, kadına yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat takdir edilmesine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, hukuka uygun olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2535 E., 2022/3329 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/492 E., 2022/411 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, ... kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçelerinde özetle; davalı- davacı erkeğin şantaj ve tehditleri ile evlenmek zorunda kaldığını, davalı erkeğin müvekkiline "Seni ...’a götürüp zengin insanlarla tanıştıracağım. Çok para kazanacağız" demesi üzerine müvekkilinin kaçması gerektiğini anladığını, ailesinin yanına giden müvekkilinin ... güvenliğinin olmadığını, erkek aleyhine uzaklaştırma kararı aldırdığını, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/4627 soruşturma nolu dosyası ile şikayetçi olduğunu, dosyanın hâlen devam ettiğini, davalı-davacı erkeğin, müvekkilini babasının evinden almak için 25-30 kişi ile müvekkilin evinin önüne dayandığını, müvekkilinin ve ailesinin, erkekten hiçbir şekilde para talebi olmadığını, müvekkilinin, kendisine şantaj yapan bir adam ile baskıcı bir baba arasında sıkışıp kaldığını beyan ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap karşı davaya cevaba cevap dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların kaçarak evlendiklerini, tarafların, aile ilişkilerini düzeltmek ve barışmak için kadının ailesinin evine gittiklerini, kadının babasının, müvekkilini ayrı bir odaya çektiğini ve müvekkiline "sen kendini ne zannediyorsun, bana 100.000 TL vereceksin ondan sonra karını istiyorsan alır götürürsün, istersen de anlaşmalı boşanırsın ama önce bu parayı vereceksin. Seni mahkemelerde sürüm sürüm süründürürüz, kızımı zorla kaçırdı diye şikayette bulunurum, bu parayı senden tazminat davası açarak alırız" dediğini, müvekkiline, ... kadın hem de babası tarafından tehdit ve hakaret edildiğini, müvekkilinin bu yaşananlara anlam veremediğini beyan ederek asıl davanın reddi ile evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, müvekkili yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların kaçarak evlendiği, kısa bir süre fiili olarak birlikte yaşadıkları, ailelerin barışmak için kadının ailesinin evinde biraraya geldikleri, aralarında karşılıklı olarak arbede yaşandığı, erkek ile birlikte gitmek istemeyen kadının, erkeğe hitaben hakaret ve küfür içerikli sözler söylediği, davalı-davacı erkeğin ise kadının ailesine sinkaf içerikli küfürler ettiği, yine kadının ailesine hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf ettiği, kadına hakaret edip şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin ağır, ... kadın ise az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum yönünden korunmaya değer hukuki yarar kalmadığı boşanmakla eşinin maddi desteğini kaybeden ve kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, düzenli geliri olmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, evliliğin süresi ve tarafların çocuklarının olmadığı gözetilerek toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle tarafların boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ... kadın yararına 300,00 TL tedbir, 5.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına 5.000,00 TL maddî 5.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü kusur belirlemesi yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarları yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, evlilik birlikteliğinin sona ermesinde kadının kusurlu olduğunu, kadının davası ve eklerinin kabulünün de hatalı olduğunu beyan ederek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve tazminat taleplerinin reddi talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğu, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, ... kadının istinaf talebinin yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının az olması yönünden mahkeme kararındaki ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî,10.000,00 TL manevî tazminata, davalı davacı erkeğin tüm ... kadının ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birlikteliğinin sona ermesinde tek ve asli kusurlu olanın davalı-davacı erkek olduğunu, karşı davanın kabulünün ve vekâlet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili yararına hükmedilen yoksulluk ve tazminatların miktarının çok düşük olduğunu beyan ederek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin bir gün sürdüğünü, ortak çocuğun bulunmadığını, davacı kadının boşanma davası, kusur durumu, davacı kadın lehine hükmedilen maddî-manevî tazminat ve nafakaların miktarının yüksek olduğunu, ödeyebilecek gücünün olmadığını, beyan ederek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar müvekkilin tazminat taleplerinin reddi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların boşanma davalarının kabulü, kadın yararına tazminat ve toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı, erkek yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Rıdvan'a yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Şule'ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.