Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3370 E. 2024/410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin tanık beyanlarının hükme esas alınıp alınmaması, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilmesinin yerindeliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın terkine ilişkin hukuki sebebin olmaması nedeniyle erkeğe evi terk kusurunun yüklenmesinin mümkün olmamasına rağmen, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması ve diğer hususlarda da usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3578 E., 2023/348 K.

DAVA TARİHİ : 20.04.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/231 E., 2022/656 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin haklı bir sebep olmadan evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşine hakaret ettiğini, yıllar önce uyguladığı fiziksel şiddetin adli makamlara yansıdığını, yatağını ayırdığını, sadakatsiz davrandığını, geliri hakkında bilgi vermediğini ve evi terk etmeden önce kadına kredi çektirip borçlandırdığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 16.01.2021 tarihli dilekçesinde ve 12.01.2021 tarihli duruşmada; davalı tarafın davaya cevap verme süresi geçtikten sonra sunduğu beyan dilekçesinde bildirilen delillerin toplanmasına muvafakat vermediklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı erkeğe 11.05.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı erkek davaya yasal süresi içinde cevap vermemiş ve 14.12.2020 tarihinde beyan dilekçesi sunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda başka kadınla ilişkisi olan ve sadakat yükümlülüğünü ihlal eden, ortak konutu sebepsiz yere terk eden, evin ihtiyaçlarını karşılamayan, eşine kredi çektirerek borçlandıran ve ödemelere yardım etmeyen, kazancını ailesinden gizleyen, küçük düşürücü sözler söyleyen ve fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu; erkeğin tanıkları da dinlenmiş ise de süresinde cevap dilekçesi sunmamış olması sebebiyle beyanlarının hükme esas alınamayacağı; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası ile tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya süresinde cevap verilmemiş olmasının delil bildirme ve tanık dinletme hakkını ortadan kaldırmayacağını, tanıklarının beyanının hükme esas alınmamasının doğru olmadığını ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe yüklenen "fiziksel şiddet" kusuruna dayanak olay tarihinden sonra tarafların bir arada yaşamış olması nedeniyle vakıanın kadın tarafından affedildiği ya da en azından hoşgörü ile karşılandığı ve bu sebeple "fiziksel şiddet" vakıasının erkeğin kusurları arasından çıkarılması gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre de tam kusurlu olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin kusur belirlemesine, kadının da tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur belirlemesi gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin tanıklarının beyanının hükme esas alınmamasının doğru olup olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı ve koşulları var ise tazminatlar ve tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davanın terk hukuki sebebine dayalı olmaması nedeniyle erkeğe evi terk ettiği kusurunun yüklenemeyeceğinin ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.