"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3919 E., 2023/59 K.
DAVA TARİHİ : 19.11.2015
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/869 E., 2022/491 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadığı gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile hükmün istinaf edilmeden kesinleşen boşanma hükmü dışında kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kesinleşen boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sorumsuz olduğunu, ihtiyaçları karşılamadığını, ortak çocukla ilgilenmediğini, hakaret ettiğini, aşağıladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, başka kadınlarla ilişkisi olduğunu ve evi terk ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 28.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek cevap dilekçesinde; kadının erkeğin gelirini beğenmeyip ek işlerde çalışmaya zorladığını, hastalandığında ilgilenmediğini, erkeğin haksız yere işten çıkarıldığını ve halihazırda yaşı ve hastalıkları nedeniyle iş bulamadığını, eşine hakaret ettiğini, erkeğin işten çıkarıldığı zamanlarda evin kilidini değiştirerek onu eve almadığını, işe alındığı zamanlarda da barışıp eve aldığını, kendisine mesaj gönderen kişinin eşi olduğunu düşünerek cevap yazmış olabileceğini iddia ederek; davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı erkek vekili Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararından sonra sunduğu ikinci cevap dilekçesinde; kadının eşine psikolojik şiddet uyguladığını ve küçük düşürücü ve aşağılayıcı söz ve davranışları olduğunu iddia ederek; kadının davası ve fer'î taleplerinin reddine ve erkek yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata ve aylık 500,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2017 tarih ve 2015/752 Esas, 2017/637 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışları olan erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.10.2018 tarih ve 2018/205 Esas, 2018/2389 Karar sayılı kararı ile, kadının cevaba cevap dilekçesinin erkeğe tebliğinin usulsüz olduğu, böylelikle dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılıp tahkikata geçilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile, başvurunun kabulü ile hükmün istinaf edilmeden kesinleşen boşanma hükmü dışında kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin birinci kararı boşanma yönünden istinaf edilmediğinden boşanma hükmünün kesinleştiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine hakaret eden, birlik görevlerini yerine getirmeyen, sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışları olan erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve tam kusurlu erkeğin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı gerekçesi ile; boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminatlar miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı istinafa başvurmamış olan kadın lehine usuli kazanılmış hakka aykırı karar verildiğini ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına sadece erkek tarafından istinafa başvurulduğundan ilk kararda belirlenen kusur durumunun erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu ve ilk kararda erkeğe yüklenmeyen "hakaret" kusurunun erkeğin kusurlarından çıkarılması gerektiği, ayrıca dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarından kadının da "ekonomik tartışmalar sebebiyle eşini eve almadığı" anlaşılmakla bu kusurlu davranışın kadına yüklenmesi gerektiği, bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen ve sadakatsiz, güven sarsıcı tutum ve davranışları olan erkeğin ağır, ekonomik tartışmalar sebebiyle eşini eve almayan kadının az kusurlu olduğu, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği; yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden, usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olacak şekilde, İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı istinafa başvurmayan kadın yararına artırıma gidilmesinin doğru olmadığı ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince verilen gönderme kararından sonra yargılamanın başa döndüğünü ve bu sebeple usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceğini, kadının erkeğin sadakatsiz davranışları sebebiyle onu eve almamasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceğini ve ekonomik tartışmalar sebebiyle eve almadığına dair tanık beyanının duyuma dayalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ile tazminat ve nafaka miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadına kusur eklenerek kusur derecelendirmesi değiştirildiği halde İlk Derece Mahkemesinin birinci kararındaki tazminatlar ile aynı miktarda tazminata hükmedilmesinin çelişki oluşturduğunu ve boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.