Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3373 E. 2024/32 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, davalı kadından kaynaklanan ve ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı ve davanın kabul koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadının boşanmayı gerektirecek kusurlu davranışlarını ispatlayamaması ve fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/342 E., 2023/146 K.

DAVA TARİHİ : 20.09.2018

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/757 E., 2021/732 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların aile büyüklerinin baskısıyla 2017 yılının Ocak ayı içerisinde resmi nikahla evlendiklerini, akabinde müvekkilinin askerlik görevini yaptıktan sonra Ekim ayında beraber aynı evde yaşamaya başladıklarını, cinsel anlamda karı-koca ilişkisi dahi yaşayamadıklarını, aile danışmanına ve psikiyatriste gittiklerini, tedavi devam etmesine rağmen tarafların evlilik birliği sürecinde hiç bir konuda sağlıklı iletişim kuramadıklarını ve davalının 2018 yılının Temmuz ayında müşterek konuttan ayrıldığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ailesinin sürekli olarak erkeğe baskı yaparak evliliğe müdahale ettiklerini, davacının müvekkilinin kendi annesi ile görüşmesini ve kendi akrabalarından misafirlerin gelmesini istemediğini, müvekkili sürekli kısıtladığını ve hakaret ettiğini, cinsel ilişki kurulamamasında kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, aksi halde aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MahkEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 01.10.2019 tarih ve 2018/837 E., 2019/686 K. sayılı kararı ile tarafların 16.01.2017 tarihinde evlendiklerinin görüldüğü, davacının davalı ile aralarında cinsel birliktelik olmadığından bahisle boşanma talep ettiği ancak tarafların sadece bir buçuk yıl kadar aynı evde kaldıkları hatta tanık Aziz Güneş'in beyanında tarafların sadece dokuz ay beraber yaşadıkları, bunun yanında davacı erkeğin verilen ilaçları kullanmayarak tedaviye yanaşmadığı anlaşılmakla cinsel ilişkinin kurulamamasında davalı kadınının kusurundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle ispat edilmeyen davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili kararın tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2020 tarih ve 2019/1662 E., 2020/848 K. sayılı kararı ile tarafların karşılıklı olarak birbirlerini kusurlu görmesi dikkate alındığında, her iki tarafın tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevk edilerek, cinsel ilişkiye engel olacak fizyolojik ve psikolojik bir rahatsızlıklarının olup olmadığı hususunda raporlarının aldırılması, sonucuna göre değerlendirme yapılması gerektiği, bu haliyle Mahkemece eksik araştırma sonucu karar verildiği gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların sadece bir buçuk yıl kadar aynı evde kaldıkları hatta tanık Aziz Güneş'in beyanında tarafların sadece dokuz ay beraber yaşadıkları, bunun yanında davacı erkeğin verilen ilaçları kullanmayarak tedaviye yanaşmadığı, cinsel ilişkinin kurulamamasında davalı kadınının kusurundan bahsedilemeyeceği, davacı ve davalı kadının da gelen rapor doğrultusunda kusurundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü gerektiğini belirterek davanın reddi, lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmemesi, tedbir nafakasının artırılmasına yönelik istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta yazılı tarih ve sayılı kararıyla; fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmayacağı, davacı tarafça, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülen davalıya yönelik boşanmayı gerektirir kusurlu davranışların ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının yerinde olduğu, dava açıldığı tarih ile yargılamanın geldiği aşama dikkate alındığında 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının arttırılmasına karar verilmesinde ve nafaka miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili özetle; davanın reddinin hatalı olduğunu, beş yıldır hiç görüşmeyen tarafların evliliğinin devamında hukuken korunan bir değer kalmadığını ileri sürerek; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.