Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3375 E. 2024/413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminat miktarı ve velayet düzenlemesinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirilerek, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun belirlenmesi, hükmedilen tazminat miktarının hakkaniyete uygunluğu ve velayet düzenlemesinin çocukların üstün yararına olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4 E., 2023/266 K.

DAVA TARİHİ : 05.02.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/67 E., 2021/745 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin tarafların ayrı bir eve taşındıkları son bir yıllık süreçte kadını sürekli kendisini aldatmakla itham ettiğini, şüpheci davranıp ortamlara kamera yerleştirdiğini, ses kaydı aldığını, olmayan şeyleri itiraf ettirmeye çalıştığını, kötü davrandığını, hakaret ve tehdit ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 60.000,00 TL maddî,100.000,00TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı erkeğe 11.02.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, erkek davaya yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda aşırı kıskanç davranan, eve gizli kamera yerleştiren ve eşini darp eden erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, her iki tarafın da asgari ücret düzeyinde geliri bulunduğundan kadının yoksulluk nafakası talebinin kabul edilemeyeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Onur ve ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ara kararıyla çocukların her biri yararına aylık 200,00 TL olarak hükmedilmiş olan tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, Onur yararına aylık 400,00 TL ve ... yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile kararda belirtilen ziynet alacağının kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesinde; ortak çocukların baba yanında kalmaya başladıklarını, baba ile kalmak istediklerini ve annenin de çocukların tercihine saygı göstererek velâyetlerinin babaya verilmesini istediğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocukların 15.09.2020 tarihinden sonra babalarıyla yaşamaya başladıkları, annenin de istinafa cevap dilekçesinde çocukların baba yanında kalmayı tercih ettiklerini belirtip velâyetlerinin babaya verilmesini istediği, çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının baba yanında yaşamaya başladıkları tarihten itibaren kaldırılması gerektiği, kadının dava dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyaları dışındaki bir kısım ziynet eşyası talebinin de kabul edilmesinin doğru olmadığı ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurusunun velâyet, çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ve bir kısım ziynet alacağı taleplerinin kabulü yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuklar Onur ve ...'nin velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların yararına hükmedilmiş olan tedbir nafakalarının 15.09.2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına ve ziynet alacağı davasının kabulü ile kararda belirtilen ziynet alacağının kadına ödenmesine ve erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının tazminat taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, doğru ise hükmedilen miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.