"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3825 E., 2023/534 K.
DAVA TARİHİ : 19.01.2021 - 10.02.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/30 E., 2022/678 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin eşine sevgi, saygı ve ilgi göstermediğini, hakaret ve küfür ettiğini, çocuklarla ilgilenmediğini, sürekli ailesi ile zaman geçirdiğini, ailesinin müdahalelerine, fiziksel ve sözel şiddetlerine engel olmadığını, tarafların beş yıldır yatakları ayırdığını, cinsel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, arkadaşının kadına gönderdiği uygunsuz mesaj gösterilince "sen yanlış anlamışsındır" dediğini, kadına takılan ziynet eşyalarını alıp iade etmediğini, ziynet eşyaları konusunda kesin hüküm olduğunu ancak bu hükmün icra edilmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, dilekçede belirtilen ziynet alacağına ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı şimdilik 5.000,00 TL alacağa hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşine ve çocuklara hakaret edip fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin ailesine kötü davrandığını, erkeğin onlarla görüşmesini istemediğini, aileye hakaret ettiğini, tehdit ettiğini ve fiili saldırıda bulunduğunu, birden çok erkekle sadakatsiz davranışları olduğunu, eşini istemediğini söylediğini, erkeğe ve ailesine lakaplar taktığını, muska yaptırdığını ve ortak çocuğun kadının telefonundan ders takibi yaparken başka erkekle cinsel içerikli mesajlarını gördüğünü, tarafların boşanıp yeniden evlendiklerini, boşanma kararında kadının ziynet alacağı davasının kabul edildiğini, taraflar yeniden evlendiğinde düğün yapılmadığını ve takı takılmadığını, kadının kesin hüküm altına alınan ziynetlerin iadesini talep ettiğini, sunulan fotoğrafların da ilk kez evlendiklerinde yapılan düğünün fotoğrafları olduğunu iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 600.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... erkek vekili 20.09.2022 tarihli duruşmada davanın terditli olduğunu öncelikle zina, mümkün olmazsa haysiyetsiz hayat sürme ve mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma talep ettiklerini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin davasının öncelikle zina, mümkün olmazsa haysiyetsiz hayat sürme ve mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayandığı, dosya kapsamındaki HTS ve otel kayıtları ve tanık beyanlarıyla kadının zinasının sübut bulduğu, 10.11.2020 tarihinde otel kaydı olduğu dikkate alındığında altı aylık hak düşürücü süre dolmadan işbu davanın açılmış olduğu; kadının davasının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle dayalı olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda işleri nedeniyle eşi ve çocuklarını ihmal eden, kız kardeşinin eşine sözlü ve fiziksel eylemlerine ve iş arkadaşının sözlü eylemlerine sessiz kalan erkeğin az, eşine hakaret eden, ailenin eşyalarına zarar veren, ortak çocukların bakımını ağır bir şekilde ihmal eden, ortak çocuk Muhammet Berat'a fiziksel şiddet uygulayan, eşini tehdit eden, fiziksel şiddet uygulayan, ailesi ile görüşmesine engel olan, muska yapan ve sadakatsiz olan kadının ağır kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hak kazanamayacağı, ortak çocuk Muhammet Berat'ın yargılama sürecinde baba yanında olup baba ile yaşamak istemesi, anne ile görüşmeyi reddetmesi, diğer ortak çocuk Eymen Miraç'ın yargılama sürecinde anne yanında olsa da tanık anlatımları ve uzman raporuna göre annenin çocukların bakımını ağır biçimde ihmal etmesi ve kardeşlerin birarada olmalarının çocukların gelişime katkısı dikkate alındığında her iki çocuğun velâyetinin de babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmediğinden kadının iştirak nafakası taleplerinin reddinin gerektiği; tarafların boşanıp yeniden evlendikleri, boşanma kararında kadın yararına ziynet alacağına hükmedildiği, tanık beyanlarına göre taraflar yeniden evlendiklerinde düğün yapılmadığı ve ziynet takılmadığı, kadının ilk evlendiklerinde takılan ziynetleri talep ettiği ve bu ziynetler hakkında da kesin hüküm bulunduğu, kadının ziynet alacağı davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ...ve ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine ve erkek yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri, reddedilen nafakalar, velâyet, reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının çok olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkek yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin tüm, kadının ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, reddedilen nafakalar, velâyet ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı davaların kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle velâyetin düzenlenmesinde çocukların üstün yararının gözetileceğinin ve eldeki davada velâyetin babaya verilmesinin çocukların üstün yararına olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.